​Gerçek cennet nimeti

​Gerçek cennet nimeti



Evliyânın büyüklerinden Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin bir komşusu vardı.

Yeni evlenmişti.

Bir gün bu zâta;

“Ey efendim, çok zor durumdayım. Lütfen bana yardım eder misiniz” diye dert yandı.

Mübârek üzüldü:

“Hayrola evlâdım ne oldu?”

“Hanımla hiç anlaşamıyoruz. Bu evlilik böyle yürümeyecek gâliba. Bana ne tavsiye edersiniz?”

Büyük velî sordu:

“Hanımın namazını kılıyor mu?”

“Kılıyor hocam.”

“Tesettüre riâyet ediyor mu?

“Ediyor.”

“Peki, ev işlerini yapıyor mu?”

“Yapıyor efendim.”

Buyurdu ki:

“Daha ne istiyorsun evlâdım!.. Böyle hanım cennet nimetidir, kıymetini bil!”

Delikanlı;

“Ama başka konularda anlaşamıyoruz” dedi.

O buyurdu ki:

“Bak evlâdım! Sana bir tavsiyede bulunacağım, dinlersen çok rahat edersin.”

“Buyurun hocam.”

“Din işlerinde tâviz olmaz. O konularda senin dediğin olsun. Ama dünya işlerini ona bırak. İstediği gibi yapsın. Dünya işi değil mi, öyle de olur, böyle de, hiç mühim değil.”

Genç adam;

“Peki efendim” dedi, bu nasîhate uydu ve çok rahat etti…