1 aydan uzun öksürük varsa doktora koşun!

ŞU KOAH DEDİKLERİ ŞEY! -2-

Sevgili okuyucularım, geçen hafta Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı’nı (KOAH) genel hatlarıyla tanımıştık.Bugün ise, geri dönülmesi çok zor olan bu kronik hastalığın belirtilerine biraz kafa yorup erken teşhisin ne denli hayatî önem taşıdığını sizlerle paylaşacağım. Öncelikle şunu belirteyim KOAH, çocuklarda değil de 40-50 yaşını aşan yetişkinlerde görülür, ayrıca bulaşıcı da değildir. Hastaların birçoğu ya halen sigara içmekte ya da eskiden sigara içmiş kişilerdir. Buna geçen hafta teferruatlı izah ettiğimiz nargile, fırın, soba gibi araçlardan çıkan duman ile tozlu veya dumanlı iş yerlerini de ekleyebiliriz.

 

NE ZAMAN DOKTORA GİTMELİYİZ?
Solunum sıkıntısıyla karşılaşılırsa ve 1 aydan daha uzun süren öksürük varsa mutlaka bir hekime gidilmelidir. Maalesef çoğumuz ileri derecede nefes darlığı çekmeden doktora gitmeyiz. Nefes alıp vermedeki hafif zorlanmaları veya öksürüğü yıllarca ihmal ederiz. Solunumla ilgili şikayet ve sıkıntılar olduğunda, KOAH gelişmemesi için ne kadar erken doktora gidilirse o kadar iyi olur.
KOAH’ın belirtilerini şöyle sıralayabiliriz:
> Aşırı öksürük
> Balgam çıkarma
> Kan tükürme
> Başlangıçta eforla gelen, ileri dönemlerde ise istirahatte bile ortaya çıkan nefes darlığı
> Kanın oksijen doymuşluğunda azalma
> Kalp yetersizliğine bağlı ayaklarda şişme
> Göğüste tıkanma ve doluluk hissi
> Hırıltılı nefes alıp verme

ÖKSÜRÜK VE BALGAMA DİKKAT!
Bu şikâyetler uzun süre devam eder. Öksürük ve balgam önceleri sadece sabahları görülür ve çok az miktarda çıkar. Hastalar genellikle bu şikâyetleri önemsemez ve sigara içmenin tabii bir neticesi olarak kabul ederler. Şiddetli olmayan öksürük ile birlikte az miktarda balgam çıkarmak, KOAH’ın erken habercisi olabilir. Sigara içmeye devam edilir ve hastalık ilerlerse öksürükler şiddetlenir ve balgam miktarı da gittikçe artar günün her saatinde balgam çıkarılmaya ve arada boğulacak kadar şiddette öksürükler olmaya başlar.

ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIR
Nefes darlığı, hastalığın erken dönemlerinde koşma, hızlı yürüme veya merdiven çıkma gibi eforlarda ortaya çıkarken, hastalığın ilerlemesi ile istirahatte bile oluşur. Öksürük, balgam ve nefes darlığı şikâyetleri 50 yaşına doğru ciddi şekilde artar. Tüm bu şikayetler kış aylarında ve özellikle hava kirliliğinin yoğun olduğu dönemlerde ve gripal enfeksiyonlar sonrası daha da artar. Sigara içen kişilerde bu şikâyetlerden bir veya birkaçı ortaya çıktığında derhal bir hekime müracaat etmelidir. Erken teşhis ve sigaranın bırakılması ile ilerleyici ve akciğerleri sakat bırakan bu hastalıktan kurtulmak mümkündür.

KOAH’LA ASTIM ARASINDAKİ FARK…
Astım genellikle çocuk ve genç yaşlarda görülürken, KOAH 50 yaşlarından sonra ortaya çıkar. KOAH sigara içenlerde oluşurken, astımın direkt sigara ile alakası yoktur. Astımda iyileşme mümkünken, KOAH’ta hasarın geriye dönüşü tam onarılamaz.

Sizin KOAH’ınız kaç şiddetinde?

Hafif KOAH:
> Ağır iş yapıldığı zaman veya hızlı yürüme ve merdiven çıkma esnasında bazen nefes darlığı hissedilir.

ORTA KOAH:
> Ağır iş yapıldığı zaman veya hızlı yürüme ve merdiven çıkma esnasında genellikle nefes darlığı çekilir. Bazen günlük işler yapılırken dahi nefes darlığı hissedilir. Gece uykusu rahattır, nefes darlığından dolayı uykusuzluk yoktur.

AĞIR KOAH:
> Günlük işler yapılırken bile genellikle nefes darlığı hissedilir. Kişide şiddetli halsizlik belirmeye başlar. Merdiven çıkmada çok zorlanılır. Gece yatarken nefes darlığından dolayı uyku düzeni bozuktur.

ÇOK AĞIR KOAH:
> Otururken dahi nefes darlığı hissedilir. Yürümek zorlaşır. İşe gidilemez. Hastalığın ileri dönemlerinde kanda ve organlarda oksijen miktarı önemli oranda azaldığından titreme, dilde morarma, zayıflama, unutkanlık, sürekli uyku hali ve ayakta ödem gibi çok daha fazla rahatsızlıklar belirir.

 
Solunum fonksiyon testiyle kolay teşhis

KOAH’ın kesin teşhisinde solunum fonksiyon testi yapılır. Erken teşhisi için sigara içen ve 40 yaşını aşmış herkese yılda bir defa bu test yapılmalıdır.

> Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı, teşhisi çok kolay olan hastalıklardan birisidir. Hastalığı akla getiren iki önemli özellik vardır; Sigara içimi ve uzun zamandır öksürük, balgam ve nefes darlığı şikâyetleri olması. Hastalığın kesin teşhisinde solunum fonksiyon testi (SFT) yapılır. Derin bir nefesle alınan hava solunum test cihazının plastik borusu içinde çok hızlı bir şekilde üflenilerek çıkan sonuçlar yazdırılır.

> Bu testle hem hastalığın teşhisi konur hem de şiddeti belirlenir.

> Erken teşhisi için sigara içen ve 40 yaşını aşmış herkese yılda bir kez solunum testi yapılmalıdır.

> Hastalığın ilerlediği durumlarda atardamardan kan alınarak (arter kan gazları) kandaki oksijen miktarında düşüş, karbondioksit miktarında artış ölçülür, balgam miktarında artma ya da sarı, yeşil renk değişikliği varsa, bir enfeksiyon ihtimaline karşı balgam kültürü yapılır ve eğer bakteri ürerse uygun antibiyotik verilir.

Kan varsa başka hastalık olabilir
Akciğer tomografisi teşhiste ilk yapılacak yöntem değildir ve her hasta için gerekliliği de yoktur. Eğer akciğer filminde şüpheli bir görüntü veya KOAH’la açıklanamayacak kan tükürme, zayıflama gibi şikayetler varsa, altta yatabilecek muhtemel bir akciğer kanserini ya da başka bir hastalığı atlamamak için tomografi ve MR çekilebilir.

OKUYUCULARIMIZA?CEVAPLAR
Diyet yüzde 70, ilaç yüzde 30 fayda sağlar

Diyete dikkat etmeden kullanılacak bütün ilaçların hastaya faydası, klinik tecrübelerime göre yüzde 30-40’ı geçmemektedir

> M. Tufan Bayraktar / BOLU
Eşim 53 yaşında, şeker hastası, trigliserid 126, LDL 144, HDL 50, HbA1C 5.6, TSH 0.98, T3 2.73, T4 0.91, Hgb 12.5, Hct 37, demir 67, demir bağlama kapasitesi 312, Ferritin 4.5, tahlillerde hata olabilir mi? Folik asit 2.52, B12 1070, kansızlık olabilir mi? Kolesterol ilacını 3 aylık dönemde hiç almadı, eskiden alıyordu, sonuçlar yağ yönünden iyiydi, tekrar kolesterol ilacı alsın mı? Boyu 1.75, kilosu 91.

İLAÇTAN ÖNCE TEDBİR
CEVAP: Kıymetli okuyucumuz, eşinizin kilosu oldukça fazla. Bu kilo, hele de şeker hastası olan biri için başta kalp-damar hastalıkları, ülkemizde çok rastlanan karaciğer yağlanmasına bağlı karaciğer sirozu, felç, kalça, bel omurgası ve diz eklem kireçlenmelerine bağlı hareket zorluğu gibi hastalıklara zemin hazırlaması açısından son derece risk taşıyan bir durum. Bu sebeple eşinizin öncelikle yapması gereken, ilaçtan önce sağlıklı ve dengeli perhiz uygulamasıdır. Diyete dikkat etmeden kullanılacak bütün ilaçların hastaya faydası, klinik tecrübelerime göre % 30-40’ı geçmemektedir. Bu gerçeklerden hareketle eşiniz, öğün başı yarım veya en fazla 1 dilim tam buğday ekmeği dışında her türlü tatlı ve unlu mamullerden, pirinç pilavından, patatesten, şekerden ve tatlı meyvelerden uzak durmalı. Sebze, salata, balık ve kuru bakliyat ağırlıklı beslenmeli. Dahiliye uzmanının vereceği ilaçları dozunda ve saatinde düzenli almalı, kontrollerini hiç aksatmamalıdır. Verdiğiniz kan değerleri için kolesterol ilacı kullanmasına gerek yoktur. Perhizine azami dikkat ettikten sonra zaten Allah’ın izniyle bir daha zararlı kolesterol LDL ve kan yağı olan trigliserid de yükselmeyecektir. Son aylarda medyada oldukça yer edinen kolesterol ilaçlarının kullanımı konusundaki kafa karıştırıcı beyanlara kulak asmamak gerekir. LDL kolesterolün 160 mg/dl’nin üzerinde olduğu ve sıkı perhize rağmen düşmeyen durumlarda tabip tavsiyesiyle 1-2 kutu ilaç kullanıp ardından 1 ay ara verip yapılan ölçümlerden çıkan neticelere göre hareket etmek gerekir.

FOLİK ASİT TAKVİYESİ
Her ne kadar hemogram (kan sayımı) değerleri normal gözükse de depo demiri olan Ferritin’in ve yine kırmızı kan hücrelerinin hacmini ayarlayan folik asitin düşüklüğü sebebiyle hekim kontrolü altında belli müddet aç karnına demir ile folik asit ilaçları kullanmalıdır. Yine kan yapımında rol oynayan B12 vitamini değerinin yüksek olması sebebiyle 1 ay kullanıma ara vermesi, ardından da doktor gözetiminde 3 günde bir 1 tablet alarak 3 ayda bir kan sayımı, folik asit, Ferritin ve B12 vitamini seviyelerini kontrol ettirmek uygun olur.