Abdullah el-Mukri hazretleri

Abdullah el-Mukri hazretleri, hadis ve kıraat âlimidir. 120’de (m. 738) Basra’da doğdu. Mekke’de uzun yıllar ikamet ettiği için “Şeyhü’l-Harem” diye de bilinmektedir. 213’te (m. 828) Mekke’de vefat etti. Bir dersinde şunları anlattı:
Âlimler, Allahü teâlânın Kur’an-ı kerimde bildirdiği haberlerden yirmi iki adedini beyan etmişlerdir. Bunlardan biri şudur:
Allahü teâlâ, Rûm sûresinin bir, iki, üç ve dördüncü âyetlerinde meâlen: (ve Rûmlar [Araplara] en yakın olan bir yerde [Şâm civârında, İrânlılara] mağlup oldu. Mağlubiyetten sonra, üç yıl ile dokuz yıl arasında burada hasımları [olan Acemlere] gâlip olacaklardır. Yenmek ve yenilmek [kesin olarak biliniz ki] önde ve sonda Allahü teâlânın emrindedir. Rûmların İrânlılara gâlib olduğu günde müminler sevineceklerdir) buyurdu. Bu âyet-i kerimelerin tefsîrinde, müfessirlerin ve siyer âlimlerinin ittifakla bildirdikleri husûs şudur:
Rûmların, yâni Bizanslıların, mağlubiyetten sonra Acemlere, yâni İrânlılara gâlip olacaklarının haber verilmesidir. Bu aynen vuku buldu. Hattâ bu âyet-i kerime nâzil olduğu zaman, Kureyş kâfirlerinin ileri gelenlerinden Ubeyy bin Halef inkâr etti. Ebû Bekr (radıyallahü anh) ile yaptığı konuşmada; ona dil uzatarak onların gâlip geleceğini inkârında ısrâr etti. Bunun üzerine üç sene kadar beklemek ve taraflardan kimin dediği çıkmazsa, diğerine onbeş dişi deve vermek üzere mukâvele [sözleşme] yaptılar. Ebû Bekr-i Sıddîk, Resûlullah efendimize (sallallahü aleyhi ve sellem) gelerek, bu mukaveleyi arz etti. Resûlullah efendimiz âyet-i kerimede geçen (Bıd’) kelimesinin üçten dokuza kadar olan sayılara şâmil olduğunu beyan buyurdu ve Ebû Bekr’e, ona gidip, hem müddeti, hem de deve adedini arttırmasını emretti. Bunun üzerine, Ebû Bekr, yaptıkları mukâveleyi yenileyerek, müddeti dokuz seneye ve deve adedini yüze çıkardı…
Hicretin yedinci senesinde Hudeybiye’de iken, Rûmların İrân üzerine galebe ettiği haberi kendilerine ulaştı. Fakat Ubeyy bin Halef, Uhud gazâsında Resûlullah efendimizin yerden alarak ona attığı bir harbe [süngü] ile katledilmiş olduğundan, Ebû Bekr-i Sıddîk onun vârislerinden zikredilen yüz deveyi aldı. Resûlullah efendimizin emrine uyarak bu yüz deveyi fakirlere dağıttı.

Comments are closed.