Ağaçları niçin buduyoruz?

Amasya’da yetişen velilerden Ali Hafız Efendi, bir gün Şamlar Türbesi’nin etrafındaki ağaçların yan sürgünlerini buduyordu.
Bir talebesi:
“Hocam bu ağaçları niçin buduyoruz?” diye sordu.
Talebeye bakıp:
“Evladım! Bu yan sürgünler budanınca fidan daha çok boy verir. Tez büyüyüp meyve verir. Müslüman da kalbinden nefsinin kötü isteklerini keserse kalbindeki iman nuru kuvvetlenir, meyve verir. Bu fidanları buradan söküp şuraya dikelim” dedi.
Talebesi sordu:
“Niçin hocam?”
“Evladım! Yakında vefat ederim. Vefat ettiğimde beni bu yere defnedersiniz” dedi.
Sonra hastalandı.
Ve vefat etti.
Kendisini o yere defnettiler.
? ? ?
Ali Hafız hazretlerinin vefatından dört sene sonra talebeleri kabrini yaptırmak için açtılar. Bu esnada birkaç kerpiç düştü.
İçerisi göründü.
Merakla baktılar.
Çürümemişti.
Defnedildiği gibi taptaze duruyordu. Hatta alnında ter vardı.
Bir talebesi başından sakalına kadar sıvazladı.
O gece bu talebe rüyasında Ali Hafız’ı gördü.
Ama neşesizdi.
Dargın gibiydi.
Sebebini sordu.
Mübarek zat o talebeye “Âşık, beni incittin” buyurdu.
O zaman hatasını anladı.
Ve tövbe etti.

Comments are closed.