Ahî Çelebi

Ahî Çelebi “rahmetullahi aleyh” Osmanlı âlimlerindendir. Tokatlıdır. Aksarây ile Topkapı arasında Ahîzâde Câmii’ni yaptırdı. 905 [m. 1499] senesinde vefât etti. “Hediyyet-ül-mehdiyyîn” kitabında buyuruyor ki:
Kâfirler ve bazı günahkâr mü’minler için kabirde azâb, müttekî mü’minler için nimet ve mükâfat haktır. Münker ve Nekîr ismindeki meleklerin suâl sorması haktır. Haşır ve neşir haktır. Kirâmen kâtibîn isimli meleklerin, kulların amellerini yazdıkları defterlerin, mü’minlere sağ taraflarından, kâfirlere ise, sol ve arka taraflarından verilmesi ve amelleri sebebi ile hesaba çekilmeleri haktır. Kevser havuzu haktır. Sırat köprüsünden geçmek haktır. Cennet ve Cehennem haktır. Âzâların kullar hakkında şâhidlik yapacakları haktır.
Allahü teâlâ, kendisine şirk (ortak) koşulmasını af ve mağfiret etmez. Bundan başka küçük ve büyük günah sahiplerinden dilediğini af ve mağfiret eder. Kulun işlediği küçük günahtan dolayı azâb görmesi, büyük günah işleyenin de, o büyük günâhı helâl saymadı ise affa uğraması caizdir. Günâhı helâl saymak küfürdür.
Peygamberlerin (aleyhimüsselâm), evliyânın, âlimlerin ve zühd sahibi kimselerin şefaat etmeleri haktır ve gerçektir. Tövbesiz bile vefât etseler, büyük günah işlemiş olan mü’minler ebediyyen (sonsuz) Cehennemde kalmaz.
Öldürülen bir kimse eceli ile ölmüştür. Peygamberlerin gönderilmesinin hikmeti, mü’minleri Cennet ve sevâb ile müjdelemek, kâfirleri ise Cehennem ve azâb ile korkutmaktır. Allahü teâlâ, Peygamberlerini mucizelerle teyid eder (Onlara yardım eder). Peygamberlerin evveli Âdem aleyhisselâm, sonuncusu ve en üstünü Muhammed aleyhisselâmdır. Melekler, Allahü teâlânın kullarıdır. Allahü teâlânın emirlerine uyarlar. Erkek ve dişi değildirler. Allahü teâlâ, kullarına peygamberleri vasıtasıyla kitaplar gönderdi. Bu kitaplarında, farzları, vâcibleri, yasak kıldığı şeyleri, güzel vaadlerini ve acı azablarını bildirdi.
Hiçbir velî, Peygamberin derecesine ulaşamaz. Velînin kerâmeti haktır. Peygamber efendimizden (sallallahü aleyhi ve sellem) sonra insanların en üstünü Ebû Bekr-i Sıddîk radıyallahü anhdır. Sonra insanların en üstünü Hazreti Ömer radıyallahü anhdır. Sonra Osmân-ı zinnûreyn radıyallahü anh gelir. Sonra Hazreti Ali insanların en üstünüdür. Onların hilâfeti de bu tertip üzeredir.

Comments are closed.