Âhirette en önemli sual

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Âhirette sorulacak en önemli sual şudur: (Kulum, bunu ne maksatla yaptın?) Bu sualin iki türlü cevabı vardır: Ya Allah rızası için veya nefsimiz için. Allah rızası için yapan kurtulur, nefsinin menfaati için yapan yanar. (İhlâssız amel, yani Allah rızası için olmayan ibadetler, hizmetler, işler, içi boş çekirdeğe benzer) buyurulmuştur. Bu çekirdek ekilse, içi boş olduğu için çimlenemez, ağaç olamaz, meyve veremez. Bu çekirdeği yemek istesek, içi boştur, yenmez. Boş çekirdeği ateşe veya çöpe atarlar.
Sonsuz hayat için Allah rızasını bırakıp da, üç günlük dünya için başkalarından bir aferin almak maksadıyla çalışmak çok yanlıştır. Bu kısa hayat, çok uzun da olsa sonu vardır, sonsuz hayatın yanında hiç kıymeti yoktur.
Bir Ehl-i sünnet âlimi buyuruyor ki:
Din için yapılan hizmetler, Cennetten dünyaya inen sofradır. Bunun sahibi kimse olamaz. Kim eğer bunu sahiplenmeye kalkarsa, yanar gider. Maddî olsun, manevî olsun, kavuşulan bir nimetin zerresini şahsından bilen yanar. Hepsi Allah’ın izniyle, büyüklerin bereketiyledir. Çünkü biz bu yoldan habersizdik, başka bir yoldaydık. O mübarek zatlar, bizi o yoldan aldı, bu yola koydular. O hâlde bu yola girdikten sonra, bu yolda yapılan her hizmet, her nimet, o mübarek zatlara aittir. Onlara ait olan bu yolda, insan kendi menfaati için ne düşünebilir? Sadece o yoldan kaymamaya, o yolda yaşamaya dikkat eder.
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Eğer Allahü teâlâ size böyle bir yol nasip ettiyse, bu öyle kıymetli bir yol ki, bu yolda olanlar, günahkâr, fâsık da olsa, hepsi azizdir ve makbuldür.
Bu kıymet, o kişinin şahsından değil, yolun kıymetinden dolayıdır.
Şah-ı Nakşibend hazretlerinin şöyle bir duası var:
Yâ Rabbi, bana mutlak kavuşturucu bir yol ver ki, bu yolda olanlar, bu büyükleri tanıyanlar mahrum kalmasınlar, kolayca nimete kavuşsunlar.
Bu öyle bir yol ki, Cenab-ı Hakk’ın rızasına mutlak kavuşturucudur. Dünyada olmazsa ölürken, ölürken olmazsa kabirde, bu da olmazsa mahşerde veya Cennette mutlaka kavuşur. Böyle mutlak kavuşturucu olan bu yolun kıymetini bilmeli, başka yollara sapmamalı, başkalarının da, bu yola girmesi için çalışmalı.