Ahlakı değiştirmek mümkün müdür?

Hadis-i şerifte, (Ahlâkınızı iyileştiriniz) buyuruldu. ?İnsanların, ahlaklarını değiştirme konusunda istidatları, kabiliyetleri aynı değildir.
Ahlakı değiştirmek, kötüsünü yok edip iyisini getirmek mümkündür. Hadis-i şerifte, (Ahlâkınızı iyileştiriniz) buyuruldu. İslamiyet mümkün olmayan şeyi emretmez. Tecrübeler böyle olduğunu göstermektedir. İnsanların, ahlaklarını değiştirme konusunda istidatları, kabiliyetleri aynı değildir.
Ahlakın kaynağı, insanî ruhun üç kuvvetidir ki, bunlardan birincisi, ruhun idrak kuvvetidir ve buna akıl denir. Aklın orta miktarda olmasına hikmet denir. Hikmet, iyiyi kötüden, hakkı batıldan ayıran kuvvettir. Bu kuvvetin lüzumundan fazla olmasına ukalalık denir. Ukala insan, mümkün olmayan şeyleri anlamaya kalkışır. Müteşâbih âyetlere mânâ verir, kaza kader üzerinde konuşur, hile, büyü gibi zararlı şeyler yapar. Bu kuvvetin az olmasına ahmaklık denir. Böyle kimse, hayrı, şerri birbirinden ayıramaz.
Ahlakın kaynağı olan kuvvetlerden ikincisi gadaptır. Hayvanî ruhun kuvvetidir. Beğenmediği, istemediği bir şey karşısında, kanı harekete gelir. Bu kuvvetin insanî ruh tarafından temin edilen orta miktarına şecaat, cesaret denir. Lüzumlu, faydalı işlere atılmaktır. Bu kuvvetin fazla olması saldırgan olmaktır. Çabuk hiddetlenir. Bu kuvvetin az olması korkaklıktır. Lüzumlu olan şeyi yapmaktan çekinir.
Ruhun kuvvetlerinden üçüncüsü şehvettir. Hayvanî ruhun, kendine tatlı gelen şeyleri istemesidir. Bunun insanî ruh tarafından temin edilen orta miktarına iffet, namus denir. İnsan, tabiatının muhtaç olduğu şeyleri İslamiyet’e ve insanlığa uygun olarak yapar. Lüzumundan fazla olmasına hırs denir. Helalden olsun, haramdan olsun, her istediğini elde etmeye çalışır. Başkalarının zararına da olsa beğendiği şeyleri toplar. Şehvetin lüzumundan az olmasına uyuşukluk denir ki, hasta olduğundan veya hayâsından yahut korkusundan, kibrinden, muhtaç olduğu şeylere kavuşmakta gevşek davranır.
Bu bildirilen dört orta derece, yani hikmet, adalet, iffet ve şecaat, iyi huyların esasıdır. İnsan, ruhun üç kuvvetinden hikmete tabi olunca diğer ikisine yani gadaba ve şehvete hakim olur. Bu ikisini orta dereceli olan iffete ve şecaate kavuşturarak saadete erer. Eğer, aklın orta derecesi olan hikmeti bulamayıp, iki kötü uca meylederse kötü huylar hasıl olur. Aşırı olan  huylar, her zaman kötüdür. Orta derecede olan huylar da kötü niyetle yapılınca kötü olur. Mala, mevkiye kavuşmak için din adamı olmak, riya ile, gösteriş olarak namaz kılmak, hikmeti kötüye kullanmak olur. Bir zevke veya mevkiye kavuşmak için bazı zevklerini terk etmek, iffeti kötüye kullanmaktır.