Ak Partinin zaferi

2014 mahalli seçimleri bir nevi genel seçim havasına bürünmüş, sonuç olarak da Ak Partinin zaferi ile sonuçlanmıştır. Ak Parti karşısında başta İsrail, ABD, Suriye ve Almanya olmak üzere dış güçler, daha sonra bunların Türkiye’deki uzantısı “Paralel yapı”, 25 muhalefet partisi, bağımlı Türk medyası (çok azı hariç) bazı sermaye ve faiz lobisi yer alıyordu.
Ak Parti kuruluşundan bu yana 9 seçimi kazanmıştır. Muhalefet partileri bu strateji ve taktiklerine ve seviyesiz seçim kampanyalarına devam ettikleri müddetçe daha çok sayıda seçimi Ak Parti kazanır. Ak Parti gücünü muhalefetin güçsüzlüğünden alıyor. CHP, MHP ve BDP asla bütün halkı kucaklayamıyor. BDP etnik bir grubun, MHP milliyetçi bir topluluğun, CHP ise zenginlerin, sosyetenin ve İslami yaşayıştan aslandan kaçar gibi kaçanların partisidir. Nedense Türkiye’nin kaymağını yiyen aristokratik tabaka CHP’nin değişmez oy kaynağıdır.
CHP’nin kemikleşmiş oyu yüzde 23’tür. Oyunu çoğaltmış değildir. Yüzde 28 oyun yüzde 5’i emanet oydur. Saadet Partisi, Üsküdar’da CHP’yi destekledi. Ankara’da MHP eridi. Çünkü gizli anlaşma gereği öyle olması gerekiyordu. CHP’li üyelerde bazı şehirlerde MHP’yi desteklediler. Hizmet grubu denilen cemaat medyası ve haber ajansı, CHP’nin hizmetinde yer aldılar. Ama CHP’yi hezimetten kurtaramadılar. Kaldı ki, genel seçimlerde herkes kendi partisine dönecektir.  Peki neden hep Ak Parti kazanıyor? Muhalefet Ak Parti karşıtlığını bir yana bırakarak demokratik bir sabırla kendisini yeniden inşa etmeye yönelmez ve “Yeni Türkiye”nin inşasında Ak Parti ile işbirliği yazmazsa Ak Parti ve Başbakan Erdoğan Türkiye’de değişim ve reform cephesinin yegane aktörü olmaya devam edecektir. Kurulan her kriz senaryosu Ak Partiyi son derece güçlendirecektir.” (Dr. Murat Yılmaz) 
Son seçim kampanyasında mecliste üyesi olan 3 muhalefet partisinin lider ve kadrosu son derece zayıf not almıştır. Devleti idare edecek bilgi birikimi çok yetersizdir. Şayet bu liderler Müslüman iseler 4 günah işlemişlerdir. Bunlar; Müslüman Müslüman kardeşine hüsnü zanda bulunur. Ortada kesin delil olmadıkça suçlu görmez. Suçlu ise suçunu günahını gizler. Onun olmadığı yerde suçunu söyleyerek gıybet etmez. Fitneye sebeb olmaz. Muhalefet son seçimden ders almalıdır. Ama ders almalarına gururları manidir. 
İsrail bile Ak Parti muhalefete “Osmanlı Tokadı” vurdu demiştir. Bu gidişle muhalefet daha çok Osmanlı tokadı yiyecektir. Devletin sırları ifşa ediliyor. Muhalefet liderleri kınamıyor. Casusları adeta savunuyorlar. CHP doğu ve güneydoğuda adeta silindi. MHP’de aynı kaset ve yolsuzluk edebiyatından halkın çoğunu bıktırdı. Zaten halk buna inanmıyor. Bu seçimle 2013’te hedeflenen dev projelerin önü açılmış oldu. 
“Türkiye’de büyük gelişmeler oluyor. Ama muhalefet kıskançlık sebebiyle görmüyor ya da görmek istemiyor. Çeşitli iddiaların halk tarafından benimsenmediği (tutmadığı) görülmüştür.” (Murat Akyüz Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçılar Birliği Başkanı)
“Toplum mühendislerine millet prim vermedi. “(Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu) 
“Biz işimize bakalım mesajını almalıyız” (TGSD Başkanı Cem Negrin) 
Aralık ayı ihracatı bir yıl öncekine göre yüzde 9.8 artarak tarihi rekor kırdı. Sanayi üretimi Ocak 2014’te 7.3 artarak sürpriz yaptı. Sahil ve hudutlarda 12 il hariç, Anadolu’da sadece Eskişehir’de CHP kazandı. Anadolu’nun bütünü CHP’yi dışladı hatta cezalandırdı. 
Peki muhalefet Başbakana neden düşman? Başbakan Erdoğan milli iradeye saygılı, halkın hizmetkarı, cumhuriyet tarihinde ülkeye en fazla hizmet eden kişi, vesayet rejimine karşı, Türkiye’nin menfaatlerini ön planda tutan, en önemlisi de dış güçlerin taşeronu değildir. Geçmişte Türkiye’yi dış güçler idare ediyordu. Şimdi milli iradenin seçtiği iktidar idare ediyor. 
Erdoğan ara hedeftir. Onun şahsında Türkiye ve daha doğrusu Türkiye’nin şahsında İslam Dünyası yıkılmak istenmektedir. Mesele bu kadar basittir. Akıl şu hallerde devre dışıdır. 1- Makam ya da iktidar hırsı 2- Şehvet 3- Öfke 4- Seven kadının kıskançlık krizi…
Muhalefette akıl devre dışıdır…