Akıllı bir Müslümanın yapması gerekenler…

Akıllı bir Müslümanın yapması gerekenler…



Her Müslümânın bilmesi ve uyması gereken “32 veya 33 Farz” ve “54 Farz” ayrıca sakınması gereken “72 Günâh-ı Kebâir” gibi bazı terimler var.

 

Bugün, büyüklerimizden defalarca duyduğumuz önemli bir sözü ele almak istiyoruz: “Akıllı bir Müslümân, Allahü teâlâya karşı günâh işlemediği gibi, kânunlara karşı da suç işlemez.” Böylece hem kendisini, hem de âile efrâdını ve bütün sevdiklerini, yok yere sıkıntıya düşürmez.

Bu vesîleyle belirtelim ki, her Müslümânın bilmesi ve uyması gereken bazı terimler vardır. Önce bunlardan kısa kısa bahsedelim, sonra da bazı vatandaşlık görevlerinden, ayrıca, yöneticilerle yönetenler arasındaki münâsebetlerin nasıl olması gerektiğinden bahsetmeye çalışalım.

       ***

Muhammed bin Kutbüddîn İznikî (rahmetullahi aleyh): “Her Müslümânın öncelikli olarak bilmesi ve yapması lâzım olan îmân ve ibâdet bilgilerine “otuz iki veya otuz üç farz” denilmektedir. Otuz iki veya otuz üç farz meşhur olup şunlardır: “Îmân”ın altı şartı, “İslâm”ın beş şartı, “Gusl”ün (Boy Abdestinin) üç farzı, “Abdest”in dört farzı, “Teyemmüm”ün üç farzı (Teyemmümün farzına iki diyenler de vardır; onun için 32 veya 33 rakamı ortaya çıkmaktadır). Böylece hepsi otuz iki veya otuz üç farz olur” buyurmuştur.

Seyyid Abdülhakîm Arvâsî (rahimehullah) “İslâm nikâhını yaptıracak olan dâmât ve gelin, otuz üç farzı bilmeli ve bunlara inanmalıdırlar. Eğer bilmiyorlarsa, nikâh kıyacak kimse, “Besmele”, “Hamdele (Allahü teâlâya hamd ü senâ)” ve “Salvele (Peygamber Efendimize, âline ve Eshâbına salevât, duâ)” okuduktan sonra, bu otuz üç farzdan; [hiç olmazsa] îmânın ve İslâmın şartlarını münâsib bir yolla dâmât ve geline öğretmelidir” buyurmuştur.

          ***

Yine Muhammed bin Kutbüddîn İznikî (rahimehullah) demiştir ki: “İslâm âlimlerinin, Müslümânların hâtırlarında tutmalarını kolaylaştırmak için, öncelikle bilmeleri icap eden pek çok farzdan, Allahü teâlânın emirlerinden derledikleri elli dört tânesine “Elli Dört Farz” denilmektedir ve bâzıları şunlardır:

“Farzları ve harâmları öğrenmek. Allahü teâlâyı bir bilip, O’nu hiç unutmamak. Ölümü hak bilip, ona hâzırlanmak. Belâlara sabretmek yâni isyân etmemek. Allahü teâlâdan gelen her şeye râzı olmak. Kibirli olmaktan sakınmak. Günâhlardan tövbe etmek. Anaya-Babaya iyilik etmek. Akrabâyı ziyâret etmek. Helâlinden yemek ve içmek. Zulümle kimsenin mâlını almamak. Her gün vakti gelince beş vakit namaz kılmak, onları kazâya bırakmamak. Hayz hâli bitmiş ise ve cünüp ise gusül almak. Malının zekâtını, mahsûlünün uşrunu vermek. Şarap ve alkollü içkileri içmemek. Harâma bakmamak. Kimseyi alaya almamak…” [“Günâh”, “Kebâir”, “Ekber-i Kebâir” ve “Sağâir” tabirlerini, inşâallah yarınki makâlemizde ele almaya çalışalım.]

Comments are closed.