Ali bin Sehl İsfehanî

Ali bin Sehl İsfehanî rahmetullahi aleyh, evliyânın büyüklerindendir. İran’da, İsfehân’da dünyaya geldi. Filistin’de Remle’de otururdu. 261 (m. 874)’de İsfehân’da vefât etti. Cüneyd-i Bağdadî gibi büyük zatlarla görüştü.
Bu mübarek zat, sohbetlerinde buyurdu ki:
“Tasavvuf, insanı Allahü teâlâdan uzaklaştıran şeylerin hepsini terk etmektir.”
“Allahü teâlâyı hakkıyla tanıyan O’ndan başkasında sükûn bulamaz.”
“Allahü teâlâya yaklaşmak, Allahü teâlânın velî kulları hâriç, bütün mahlûklardan uzaklaşmaktır. Allahü teâlânın velî kullarına yakınlık, insanı Allahü teâlâya yaklaştırır.”
“Ahmak olanların sana çok iltifâtkâr davranması ve düşünmeden cevap vermesi seni aldatmasın.”
“Akıl ile beraber rûh, insanı âhirete, nefsin hevâ ve hevesine muhalefet etmeye davet eder.”
“Allahü teâlâ hepimizi yaptığımız iyi ameller ile gurûrlanmaktan muhafaza etsin.”
“Akıl ile hevâ (boş arzu, istek) birbirinin zıddıdır. Aklın yardımcısı tevfîk (Allahü teâlânın yardımı), hevânın dostu ise yardımsız bırakılmaktır. Nefs bu ikisinin (akıl ve hevânın) arasındadır. Hangisi gâlib gelirse ona tâbi olur.”
“Zenginliği aradım. İlimde buldum. Övülmeyi aradım. Fakîrlikte buldum. Afiyeti (günahsız olmayı) aradım, zühdde (şüphelilere düşmek korkusuyla mübahların çoğunu terk etmekte) buldum. Kolay hesabı aradım, susmakta buldum. Rahat aradım, vermekte, cömertlikte buldum.”
“Kim kalbini anlayışlı kılarsa, o kalb dünyâdan ve dünyâda olan şeylerden yüz çevirir. Kim kalbini cehâlette bırakırsa, o kalb aldatıcı ve geçici zevklere tâbi olur.”
“Kim kulların ayıbını örterse, Allah da kıyamette onun günahını örter.”
“Mümine sert bakmak, gıybet, kalb kırmak ve su-i zan kul hakkıdır.”
“Gıybetten kurtulmanın tek yolu, hak sahibinden helâllik dilemektir.”
“Bir anne oğlunu namaza kaldırmıyorsa, onu kendi eliyle cehenneme atıyor demektir.”
“Beş şeyin kıymetini bilin; doğru imân, ehl-i sünnet olmak, evliyayı tanımak, dine hizmet, sâliha bir zevce.”
“Doğrunun yayılması yokuş çıkmak gibidir. Şer ise sel gibi çabuk yayılır.”
“Herkes misafirini kendine göre ağırlar. Allahü teâlâ da evine gelenleri şânına lâyık şekilde ağırlar.”

Comments are closed.