Allah her gizliyi bilir

(Dünden devam)
Ömer sordu:
“Yani yerlerde ve göklerde ve ikisi arasında ne varsa hepsi sizin taptığınız İlahın mülkü öyle mi?”
“Tabii ki.”
“Doğrusu hayret ettim. Bizim bin beş yüz kadar tanrımız var. Fakat hiçbirinin tek karış yeri yoktur” dedi.
Hoşuna gitmişti.
Devam etti okumaya:
“Allah her gizliyi bilir. O’ndan başka tapılacak İlah yoktur, en güzel isimler Onundur.”
Çok hoşuna gitti.
Başka âyet okudu.
Onda da mealen:
“Göklerin ve yerin idaresi O’nun elindedir. Her canlıyı dirilten, öldüren ve her şeye gücü yeten O’dur. O, yaptıklarınızı görür, kalbinizden geçenleri bilir” buyuruluyordu.
Burada durdu.
Kendi kendine:
“Bunlar ne güzel sözler. Bundan daha güzeli olamaz” dedi.
Çok duygulandı.
Ve kalbi nurlandı.
? ? ?
O anda Habbab saklandığı yerden fırlayıp çıktı.
Ve ona yaklaşıp:
“Müjde yâ Ömer! Resulullah’ın dün gece ettiği dua, senin hakkında kabul oldu” dedi.
Ömer sordu merakla:
“Ne dua etmişti?”
Habbab cevaben:
“Ellerini kaldırıp ‘Yâ Rabbî! Bu dîni Ebu Cehil bin Hişam veya Ömer bin Hattab ile kuvvetlendir’ diye dua etmişti. Yâ Ömer! Bu nimet sana nasip oldu” dedi. (Devamı yarın)