“Allah’ın rahmetinden ümidini kesmeyesin!”

“Allah’ın rahmetinden ümidini kesmeyesin!”



Hazreti Ebû Bekr buyurdu ki: “Kul Allahü teâlâdan hayır umup, azâbından korksun, Allahü teâlânın rahmetinden ümit kesmesin.”

 

Ahmed Ebyurdî hazretleri Hadîs ve Şafiî fıkıh âlîmidir. Türkistan’da, Merv yakınlarına Ebyurd’da yaşadı. Beşinci asır sonlarına doğru vefât etti. Buyurdu ki:

Ebû Bekr (radıyallahü anh) bir hutbesinde şöyle buyurdu: “Sizler Allahü teâlâya muhtaçsınız. Onun için, Allahü teâlâdan korkmanızı ve O’na lâyık olduğu şekilde hamd-ü senada bulunmanızı, O’ndan af ve mağfiret dilemenizi tavsiye ederim. Çünkü Allahü teâlâ, çok bağışlayıcıdır. Sizden önce gelip geçmiş olan Allahü teâlânın kullarını düşününüz. Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde meâlen (İşte, küfürleri yüzünden çökmüş, harabeye dönmüş evleri! Muhakkak ki bunda, kudretimizi bilen bir kavim için ibret alacak bir alâmet var) [Neml-52] buyurdu. Bunlar şimdi kabirlerinin karanlıklarındadır. Yine başka bir âyet-i kerîmede meâlen (Hem onlardan [Ey Resûlüm, senin kavminden] önce nice asırların halkını helak ettik. Hiç onlardan birini hissedip, görüyor musun? Yahut onların hafif bir sesini işitiyor musun?) [Meryem-98] buyuruldu. Nerede, o tanıdığınız arkadaşlarınız ve kardeşleriniz? Onlar âhırette, dünyâdan gönderdikleri şeyi bulacaklar. Hayrın sonu Cehennem değildir. Şerrin sonu da Cennet değildir. Allahü teâlâdan, benim için ve sizin için af ve mağfiret dilerim.”

Hazreti Ebû Bekr’in vefâtına yakın Hazreti Ömer’e (radıyallahü anh) yaptığı tavsiyeler şunlar olmuştu: “Allahü teâlâdan kork yâ Ömer! Allahü teâlâ, farzları eda etmedikçe nafileleri kabul etmez. Kıyâmet gününde, mizanları (terazileri) ağır gelenlerin, mizanlarının ağır gelmesi, dünyâda iken hakka tâbi olmaları, hakkın onlar üzerindeki ağırlığı sebebiyledir. Kıyâmet gününde, hakkın içerisine konduğu terazi ağır gelir. Yine kıyâmet gününde mizanları hafif gelenlerin, mizanlarının hafif gelmesi, dünyâda iken bâtıla tâbi olmaları ve bâtılın onlara hafif ve kolay gelmesi sebebiyledir. Yârın, içerisine bâtılın konduğu terazi hafif gelecektir. Allahü teâlâ, Cennet ehlini en güzel amelleriyle zikretti, İyi olmayan amellerini ise örttü. Ben Cennet ehlini zikredince, onlarla beraber olamamaktan, onların arasına katılamamaktan, korktuğumu söylerim. Allahü teâlâ, Cehennem ehlini en kötü amelleriyle zikretti. İyi amellerini de onlara geri verdi. Ben onları zikredince, onlarla beraber olmamayı dilerim. Kul Allahü teâlâdan hayır umup, azâbından korksun, Allahü teâlânın rahmetinden ümit kesmesin.”