Allahü teâlânın rezil ettikleri!..

Allahü teâlânın rezil ettikleri!..



“Âlime haksız olarak hakâret eden kimseyi, Allahü teâlâ, bütün insanlar arasında hakîr, rezil eder.”

 
 

Bakıyye bin Mahled hazretleri hadis ve fıkıh âlimidir. Endülüs’de Kurtuba (Cordoba) şehrinde 201 (m. 817) yılında doğdu 276 (m. 889) yılında vefat etti. Bakıyye bin Mahled hocalarından şöyle rivayet eder:

“Hazreti Ali (radıyallahu anh) buyurdu ki: Şayet ben Allahü teâlâyı zikretmeyi unutsam, Allahü teâlâya ancak Peygamberimize (sallallahü aleyhi ve sellem) salevât-ı şerîfe getirerek yakınlık elde ederim. Çünkü ben Resûlullah Efendimizden şöyle işittim: Cebrâil bana; ey Muhammed! Muhakkak Allahü teâlâ şöyle buyuruyor: Kim sana on defa salevât-ı şerîfe getirirse, benim öfkemden emîn olabilir.”

“Câbir bin Abdullah’tan (radıyallahu anh) ise şöyle rivâyet eder: Câbir demiştir ki: Babam Abdullah bin Amr Selemî, Uhud gazasında şehid olması üzerine halam Fâtıma ağlamaya başladı. Bunun üzerine Resûl-i ekrem halama taziye ve şehîdin yüksek mertebesini bildirerek buyurdu ki: Ey Fâtıma, siz ona ağlasanız da ağlamasanız da siz şehîdi defnedene kadar melekler kanatlarıyla onu gölgelendirdiler.”

Resûlullah efendimiz Osmân bin Ebil’âs’ı ziyârete geldi. Hasta idi. Çok ağrısı ve sancısı vardı. “Ağrıyan yeri sağ elin ile yedi kerre mesh eyle! Her def’asında (E’ûzü bi’izzetillahi ve kudretihi min şerri mâ-ecdü ühâzirü) oku! buyurdu.”

Enes bin Mâlik’in (radıyallahu anh) haber verdiği hadis-i şerifte, Resûlullah efendimiz “Âlime haksız olarak hakâret eden kimseyi, Allahü teâlâ, bütün insanlar arasında hakir, rezil eder. Âlime hürmet eden kimseyi, Allahü teâlâ, Peygamberler gibi azîz eder, şereflendirir, buyurdu.”

“Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) rivâyet etti. Resûlullah Efendimiz buyurdu ki: (Azîz ve Celîl olan Allahü teâlâ buyurdu ki: Ben, kulumun zannına göreyim, beni zikrettiği yerde ben onunlayım.” (Rahmetim, tevfik ve inâyetim onunla beraberdir!) 

“Allahü teâlâya yemin ederim ki, kulunun tövbesinden dolayı Allahü teâlânın sevinci, sizden birinizin ıssız çölde kaybettiği devesini bulduğu zamanki sevincinden daha büyüktür.”

“Resûlullah efendimiz ilk doğduğunda konuştu. Resûl-i ekremin beşiğini melekler sallardı. Resûlullahın ilk konuşması ‘Allahü ekber kebîran velhamdülillahi kesîran’ oldu.”