Allahü teâlâya “dost” olanlar…

Allahü teâlâya “dost” olanlar…



Namazı önemsemeyip, hafif tutanlar, daha dünyada iken türlü cezaya uğrarlar. 

 

Ebü’s-Senâ Harrânî hazretleri hadîs ve Hanbelî mezhebi fıkıh âlimidir. 511 (m. 1117)’de Urfa-Harran’da doğdu. 598 (m. 1202)’de orada vefât etti. Bir dersinde namazın ehemmiyeti hakkında buyurdu ki:

Namazı önemsemeyip, hafif tutanlar, daha dünyada iken türlü cezaya uğrarlar. Allahü teâlâ bunların hiçbir ameline sevap vermez. Yani günde defalarca sadaka verse, birçok yetim sevindirse, yedirse, giydirse, günlerce Kur’ân-ı kerimi hatmetse, birçok defalar hacca gitse, başka buna benzer ibadetler ve hayratlar yapsa, Cenab-ı Hak ona zerre kadar sevap yazmaz. Bütün amelleri boşa gitmiştir. Hak teâlânın emrinin hilafına bir şekilde zaman geçirmek zulmünde bulundukları için, namazı terk edenlerin, dünyevî ve uhrevî bütün işlerinde, hayır, bereket ve menfaat kaldırılır. Duaları kabul olmaz. Ellerini açıp dua edene, Allahü teâlâ, (Lebbeyk), yani (Söyle kulum) buyurur. Namazı terk eden, Allahü teâlânınbu lütfundan mahrum kalır. Duası kabul edilmez. Yani duası kabul olunacak makama götürülmez. Yani herhangi bir mâni zuhur eder de geride bırakılır. Dünya işlerinde herhangi bir istek sahibinin verdiği dilekçesi bir yerde takılıp, ait olduğu makama ulaşamadığı gibi, namaz kılmayanın duası da kabul olunduğu makama ulaşmaz. Bütün mahlûkat ona buğz ve düşmanlık eder, onlar tarafından reddedilir. Salih müminler, Allahü teâlâya dost olanlar, namaz kılanlardır. Ancak bunlar hayır ve berekete, rahmete vesile olurlar. Namazda, Âdem aleyhisselamın yaratılışının başlangıcından bitimine kadar bütün müminlerin ve dolayısıyla bütün mahlûkatın da hakları vardır. Namaz terk edilince, Hakk’ın rahmeti perdelenir ve örtülü kalır. Binaenaleyh, rahmetin kesilmesine sebep olduğundan dolayı, bütün mahlûkat, namazı terk edene düşmanlık ve buğz eder. Salihlerin dualarında hissesi olmaz. Yani Müslümanların dualarının bereketinden mahrum kalırlar. O dualardan ona pay düşmez. Vefat etse, kabri önünden geçen bir Müslümanın okuduğu Fatihalardan gereği kadar faydalanamaz. Allahü teâlâ onları, kendisine has ilahi hizmet olan namaza almadığından, Hakk’ın hizmetinden kovulmuş ve bu hizmetle alakalı olan faydalardan mahrumdurlar.