Altından kıymetli nasîhatler…

İbrahim bin Edhem hazretleri evliyanın büyüklerindendir. Büyük âlimlerdendir. Onu tanımayan Müslümanların sayısı çok azdır.
Hangi devlette yaşarsa yaşasın, Müslümanların çoğunluğu onu tanır. Sever ve rahmetle yâd eder…
Yedi yüz yetmiş dokuz senesinde yani 12 asır önce vefat etmiş olmasına rağmen, hâlâ unutulmadı. Hikmetli ve güzel sözleri, örnek halleri insanların takdirini ve hayranlığını kazandı. Bu takdir ve hayranlık kıyamete kadar da devam edecektir.
Onu örnek alan, Peygamberimizi örnek almış demektir. Çünkü, O’nun bütün halleri sünnet-i seniyyeye uygun idi.

KIYAMET GÜNÜ…
İbrâhim bin Edhem hazretlerinin hikmetli sözleri pek çoktur. Buyurdu ki:
“Kıyâmet günü insan, daha çok utansın, diye tanıdıklarının yanında hesâba çekilir.”
“Öbür dünyâda terâzide en ağır amel, burada bedene en zor gelenidir.”
“İlmi, amel için öğreniniz. Çokları bunda yanıldı. İlimleri dağlar gibi büyüdü, amelleri ise zerre gibi küçüldü.”
“Yâ Rabbî! Beni günâh alçaklığından kurtar. Sana tâat (ibâdet) lezzetine ulaştır.”
***
Bir gün bu mübarek zatı ziyarete gelip, kendilerinden nasihat istediler. O da onlara şu altın nasîhatleri yaptı:
* İnsanlar, dünya işleri ile meşgul olurlarken, siz ahiret işleri ile meşgul olunuz! Gayeniz dünya olmasın!
Gayesi dünya olanların ibadetleri çok olsa da sevabı azdır. Veya hiç yoktur.
“Kalbinde dünya sevgisi olanın ibadetleri ihlaslı olmaz!”
İçindeki riya, kibir, ucub ve hased gibi kötü şeylerden uzaklaşamaz. Bunlar da ibadetlerini geçersiz kılar.
Kalbinde dünya sevgisi olmayanın ibadetleri ise; Allahü teâla için olduğundan, az da olsa kıymetlidir. İnsanların beğenmeleri ve takdir etmeleri için yapılmadığından ecri de büyük olur.
* İnsanlar, dış taraflarını güzelleştirmek için çaba harcarlarken, siz içinizle uğraşınız!
Önemli olan kalbin temizliğidir. Böyle temiz kalblere Rabbimizin sevgisi dolar. Bir kap boşaltılınca içine hemen hava dolduğu gibi…
Bu kalpler nazargâhi ilâhi olur ve şeytanlar ona yaklaşamazlar!..
* İnsanlar, kasırlarını (evlerini) mamur etmeye çalışırlarken, siz kabrinizi mamur etmeye bakın!
Dünya evlerinde kalma müddeti, kabirdekine nazaran çok kısadır. Bir gün bile, bu dünya evlerinde kalabileceğimiz belli değilken; dünyadaki evimize bu kadar önem veriyoruz. Kıyamete kadar içinde kalmaya mecbur olduğumuz kabrimizi ihmal ediyoruz.
Buradaki evimizde rahat değilsek; değiştirme imkânımız vardır. Kabrimizi beğenmezsek değiştiremeyiz de…
“İnsan, ne garip bir varlıktır ki; bırakıp gideceği muhakkak olan yere bu kadar önem veriyor, gidip kalacağı muhakkak olan yeri ise hesaba katmıyor.”
Kazandığı paraya seviniyor, ömrünün azaldığına üzülmüyor. Ömür bittikten sonra servetin ne kıymeti vardır?
* İnsanların çoğu başkalarının ayıplarını araştırırlar, siz kendi ayıplarınızla meşgul olun!
Başkalarının kusurlarını araştırmak, çok büyük günahtır. Aynı zamanda içinde kul hakkı da vardır. Kıyamet günü sevâplarımızın elimizden alınmasına sebep olabilir…
İnsanın iki gözü vardır, fakat gördüğü nokta birdir. Başkalarının ayıplarını araştıran kişi, kendi ayıplarını göremez ve ondan da kurtulmaya çalışamaz. Neticede de sıkıntıya girer ve büyük zararlara uğrar…

EN BÜYÜK NİMET…
* İnsanların çoğu insanların takdirini kazanmaya çalışırlar. İnsanların rızası onlar için en kıymetli şeydir. Siz Rabbinizin rızasını kazanmaya çalışınız!
Hanım evliyalardan Râbia-i Adviyye hazretleri bir münâcatında şöyle der:
“Allahım seninle aram iyi olsa bu bana kafidir. Varsın bütün insanlarla aram açık olsun! Senin sevgini elde edebilirsem, başka bir şey istemem. Çünkü toprağın üstünde bulunan her şey toprak olmaya mahkûmdur.”
Bütün kâinatı yoktan var eden, dilediği anda da yok etmeye muktedir olan Rabbimizin rızasını elde edebilirsek en büyük nimete kavuşmuş oluruz. Bundan da büyük bahtiyarlık olmaz!..