Arkadaşı olmayan kimse gariptir!..

Arkadaşı olmayan kimse gariptir!..



Hazret-i Ali (Radıyallahü anh) buyurdu ki: “Hayırlı arkadaş edinin çünkü onlar hem dünyada hem ahirette yardımcıdırlar. Garip kimdir biliyor musunuz, arkadaşı olmayan!”

 

Bizler insanız ve bir arada yaşamak mecburiyetindeyiz. Onun için iyi arkadaşlar edinmeliyiz. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

“Cenâb-ı Hak bir kuluna hayır murad ettiği zaman ona hayırlı arkadaşlar nasip eder.”

Hazret-i Ali (Radıyallahü anh) buyuruyor ki: “Hayırlı arkadaş edinin çünkü onlar hem dünyada hem ahirette yardımcıdırlar. Garip kimdir biliyor musunuz, arkadaşı olmayan!”

“Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim” demiş ecdât. Kötü arkadaş yılandan da tehlikelidir. Yılan sokarsa acı verir, sancı çekersin, çok zehirli ise hayatını kaybedersin. Biz zaten dünyaya ebedi kalmak için gelmemiştik. Ama kötü arkadaş dünyamızı da perişan eder, ahretimizi de…

Bazı arkadaşlar gıda (hava, su, yiyecek) gibidir, onsuz olmaz. Bir kısmı ilaç gibidir, lüzûmunda aranırlar. Bir kısmı da hastalık gibidir ki uzak durmakta yarar var.

Peki arkadaş seçerken nelere dikkat etmeli?

Bir kere dostunuz akıllı olmalı. Aptallar iyilik yapayım derken zarar verir. Anadolu’da çok anlatılır, adamın biri ayı ile arkadaş olur. Gezer dolaşır, yorulurlar. Adam ben biraz yatacağım diye işaret eder, ayı tamam gibilerden kafa sallar. Olacak bu ya bir sinek adama musallat olur, ayı arkadaşını rahatsız etmesin diye eliyle kovar. Yine gelir, yine kovar. Bakar sineği öldürmedikçe kurtuluş yok. Yerden irice bir taş alır ve adamın alnına konunca…

Ortalık kan revan… İyilik yaptı güya!

Dindar olmalı. Dinimizin emirlerine uymayanlar, haramlardan sakınmayanlar en büyük kötülüğü kendine yapar. Kendine hayrı olmayanın, başkalarına ne hayrı olur?

Ahlâklı olmalı. Kıyamet günü ameller tartılacak, İmanlı birinin sevap kefesi ağır gelirse kurtulacak. Diyelim günâhı ağır bastı, azabını çekmek üzere cehenneme sürüklenecek ki o zor anda ufacık bir hayra, bir sevaba nasıl da ihtiyaç duyar. Sağa sola bakınır, tutunacak bir dal (şefaatçi) arar. Fahr-i Kâinat (sallallahü aleyhi ve sellem) buyuruyor ki:

“Kıyamet gününde terazinin hayır kefesinde güzel ahlâk kadar ağırlığı olan bir ibâdet yoktur!”

Bu nimete kavuşabilmek için iyi huylularla birlikte olmak lâzım. Hiç kimse insana arkadaşı kadar tesir edemez, ne anası, ne babası, ne de hocası…

Dünyaya kıymet vermemeli. Maddeye düşkün olanlar sizi menfaat uğruna satabilir ki devrimizde dünya tamahı had safhada…

Sözün kısası; kötü arkadaş insanı dünyada rezil rüsva eder, ahirette ise cehenneme sürükler…

Comments are closed.