Askerler beni bekliyor!..

Dâvûd-i Tâî hazretleri, evinden sâdece namaz vakitlerinde çıkar, câmide namazını kılar kılmaz hemen kalkar, aceleyle evine dönerdi. Bir gün, ona bunun sebebini sordular!..
Nefis, dâimâ zararlı şeyler ister. Şeytân ise, çok hayırlı işe mâni olmak için, az hayırlı olan şeyi de vesvese yapar. Büyük günâha sürüklemek için, küçük hayır yapmayı da vesvese eder. Şeytânın vesvesesi olan hayırlı iş, insana tatlı gelir ve acele ile yapmak ister. Bunun için, hadîs-i şerîfte;
(Acele etmek, şeytândandır. Beş şey bundan müstesnâdır: Kızını evlendirmek, borcunu ödemek, cenâze hizmetlerini çabuk yapmak, misâfiri doyurmak, günâh yapınca hemen tövbe etmek) buyuruldu.
Beş vakit namâzı, vakti girince hemen kılmalı, geciktirmemelidir. Hadîs-i şerîfte;
(Yâ Alî! Üç şeyi geciktirme! Namâzı evvel vaktinde kıl! Hazırlanmış cenâze namâzını hemen kıl! Dul veyâ kızı, küfvü isteyince, hemen ver!) buyurulmuştur.
Dâvûd-i Tâî hazretleri, evinden sâdece namaz vakitlerinde çıkar, câmide namazını kılar kılmaz hemen kalkar, aceleyle evine dönerdi. Bir gün, onu cemâate hızla giderken görenler;
-Niçin acele ediyorsun? diye sorarlar. O da;
-Askerler beni bekliyorlar buyurur.
-Etrafta asker falan yok, hangi askerler? diye sorunca. Cevaben;
-Mezarlıkda bulunan ölüler buyurur.
Seyyid Emir Hamza hazretleri, talebelerine hitaben buyurur ki:
“Ey talebelerim! Dâimâ namaz vakti ne zaman girecek de namaz kılacağım diye bekleyin. Abdesti, namaz vakti girmeden alınız. Namazı huşû ve hudû ile kılınız ve Allahü teâlâdan korkunuz. Namaz vaktinde hiçbir şeyle meşgûl olmayınız. Nitekim Resûl-i ekrem efendimiz;
(Vakit geçmeden namaza, ölüm gelmeden tövbeye acele edin) buyurdu.
Dâimâ tövbe ediniz. Resûlullah efendimiz;
(Günâhına tövbe eden, günâhı olmayan gibidir) buyurdu.
Gaflet uykusundan kendinizi uzak tutunuz ki, uyanık olasınız. Mümkün mertebe lüzumsuz konuşmayın. Sakın boş söz söylemeyin. Dâimâ namaz ve oruçla süslenin.”
Sehl bin Abdullah-ı Tüsterî hazretleri;
“Bizim yolumuzun esası altı şeydir: Allahın kitâbına sarılmak, Resûlullahın sünnetine uymak, helâl yemek, insanları incitmemek, yasaklardan uzak durmak, hakkı ve borcu ödemede acele etmek” buyurmuştur.
Beş vakit namâzı vaktinde kılmamak büyük günâhtır. Hemen kazâ etmek lâzımdır. Kazâ etmeyi geciktirmek de, namâzı vaktinde kılmamaktan dahâ büyük günâhtır.
Kendisine zekât vermesi farz olan kimsenin, yıl sonunda elde bulunanın kırkta birini, zekât niyyeti ile ayırıp, Müslümân fakîrlere vermesi farzdır. Acele edip, hemen vermek vâcibdir. Özürsüz geciktirmek mekrûh olur.
Netice olarak, günâh işleyen kimsenin, hemen tövbe etmesi farzdır. Tövbeyi geciktirmek, bu günâhı işlemekten dahâ büyük günâhtır. Bu günâh, her gün bir misli artar. Bunun için de ayrıca tövbe etmek lâzımdır…

Comments are closed.