Böyle bir gelini nasıl almışlardı?

Böyle bir gelini nasıl almışlardı?



“Bir gün evlendiğini duyduk. Yapılandırmanın ileri gelenleri ona modern (!) bir kız bulmuşlardı!..”

 

Hep dua ediyordum. “Allah’ım ben bu çocuklarımı nasıl yetiştireceğim? Bana yardım et Allah’ım” diye…

Bu arada değişik toplantılara çağırıyorlar ve o sohbet toplantılarına da katılıyordum. Ama o sohbetlerde anlatılanları Türkiye gazetesinde okuduğum bilgilerle kıyasladığımda hayretler içinde kalıyordum.

“Bizim Sayfa”dan okuduklarım ruhuma huzur veriyordu. Diğer sohbetler sıkıcı gelmeye başlamıştı. Bir de hepsi de sohbetlerin sonunda birçok sebep göstererek insanlardan para toplamaya çalışıyorlardı. Bu yaptıklarına da “ibadet” diyorlardı…  Öyle ki onlara inanıp ekmek parasını dahi veren masumane insanlar vardı…

Etrafımdaki baskılardan bunalmaya başlamıştım. Bir de gazetemi bana kötülemeye başlamışlardı. Bunun üzerine onların yanlarına gitmemeye başladım.

Peki ben tek başıma ne yapacaktım? İnsanlar tek başına kaldığında gerçekten bunalıma düşüyordu.

Böyle sıkıntılı bir günde radyoyu kurcalarken TGRT FM’de Osman Ünlü Hocamın konuşmalarına rastladım. Onu dinledikçe anlamaya anladıkça Türkiye gazetesinde öğrendiklerime tıpatıp uygun bilgiler olduğunu fark etmeye başlamıştım.

Artık aradığımı bulmuştum. Bundan sonra gazetemden başka bu kanalı dinlemeye başlamıştım…

Yıllar su gibi akıp gidiyordu. Çocuklar büyüyor, bizler yaşlanıyorduk.

Bu arada benim Kur’an-ı kerim okumama vesile olan komşularıma zaman zaman ziyarete gidiyordum. Büyük oğlu ilahiyat fakültesini bitirmiş, aynı zamanda hâkim olmuştu. Küçük oğulları ise üniversiteye devam ediyordu.

Hâkim olan oğlunun tayini Ankara dışına çıkmıştı. Aile iyi bir kız bulup evlendirecekti. Onca tavsiye edilen kızların hiçbirini beğenmemişlerdi. Üstelik ailesinden de uzaklaşmıştı. Annesi kendilerine maddi manevi hiçbir desteği olmadığını anlatıyordu ağlarken… Aradan birkaç sene geçmiş, hâkim genç otuzlu yaşlara gelmişti. Bir gün evlendiğini duyduk. “Yapılandırma”nın ileri gelenleri ona bir kız bulmuşlardı. Eşarp takmayan, pantolon giyen bilgisayar uzmanı modern (!) ve hoppa bir kızdı. Hepimiz şaşırmıştık. Bu nasıl olurdu? Dinine bu kadar bağlı insanlar nasıl böyle bir gelin alırlardı? Ama anayı babayı kim dinler ki? Önemli olan “abiler”in tavsiyeleriydi. Ve bu yapılanma öyle bir hızla yayılıyordu ki akıl almıyordu. Gençleri evlendiriyorlar, çocukları okutuyorlar, insanların parasını yardım adı altında topluyorlardı. İnanılmaz bir çalışmaydı. DEVAMI YARIN