“Bu, Allah’ın işine itiraz etti!..”

“Bu, Allah’ın işine itiraz etti!..”



Mısır’da vefat eden Seyyid Ahmed Rıfai hazretlerinin yeğeni Hasan Ali şöyle anlatıyor:

Bir gün dayımın evindeyken hiç tanımadığım biri geldi. Dayımla “gizli bir şeyler” konuştular.

Sonra o kişi izin alıp gitti.

Merak edip sordum:

“Dayıcığım, o zat kimdi?”

“Dört kutup’tan biriydi.”

“Niçin gelmiş dayıcığım?”

“Bu kişi deniz kenarında oturur. Geçen gün zihninden bir düşünce geçirince kutupluk vazifesi alındı kendisinden. Hatasını anlayıp tövbe etti. Bizden dua almaya gelmiş. Dua ettik. Sevinerek gitti.”

“Ne düşünmüş ki?”

“Denize yağmur yağdığını görünce, içinden ‘çöllerdeki insanlar bir damla suya muhtaçken denize yağmur yağıyor’ diye düşünmüş” dedi.

Merakım zail oldu.

Dayımdan ayrıldım.

Ve o zatı gördüm. Yanıma gelip “Bir şey rica etsem yapar mısın?” dedi.

“Yaparım” dedim.

Bir urgan çıkardı.

Ucunu bana verdi. Ve “Şu ipi boynuma geçir ve beni yerlerde sürükleyerek ‘Ey insanlar! Bu, Allahü teâlânın işine itiraz etti. İşlediği suça karşılık bu ceza az bile’ diye bağır” dedi.

Bunu yapmak zordu.

Ama söz vermiştim.

Tam dediğini yapacaktım ki kalbime “Yapma yâ Hasan Ali! Çünkü o, tövbe etti ve affedildi. Gökteki melekler bile onun için ağladılar. Allahü teâlâ da ondan hoşnut oldu” diye ilham geldi.

Bunun üzerine yapmadım dediğini.