Bu çocuğu bana bağışla!

Hazret-i Ebû Bekr’in “radıyallahü anh” annesi Ümmül-Hayr Hâtunun doğan her oğlu vefât ederdi. Ebû Bekr hazretleri doğduğunda Onu kucağına aldı.
Kâbeye geldi.
Ve elini açıp;
“Ey Kâbe’nin Rabbi! Senden ricâ ederim ki, bu çocuğumu bana bağışlayasın” diye yalvardı.
Kâbe’den bir el çıktı.
Ebû Bekr’in elini tuttu.
Ve bir ses işitildi ki:
“Ey hâtun! Kucağındaki çocuk yaşayacak. Allahü teâlânın Resûlünün dostu olacak. Resûlullahtan sonra da halîfesi olacaktır” diyordu.
O, bu sözü işitti.
Şükür secdesi etti.

HİÇ PUTA TAPMADIM
Resûlullah “aleyhisselâm” bir gün Eshâb-ı güzîn “radıyallahü anhüm” ile sohbet ediyorlardı.
Hazret-i Ebû Bekr
“radıyallahü anh”;
“Yâ Resûlallah! Senin hakkın için söylüyorum ki, ömrümde hiç puta tapmadım” dedi.
Hazret-i Ömer de
“radıyallahü anh”;
“Niçin Resûlullah hakkına yemîn edersin. Bu kadar câhiliyye zamânımız geçti” dedi.
Hazret-i Ebû Bekr;
“anlatayım” dedi.
Ve şöyle arz etti:
Babam Ebû Kuhâfe, bir gün beni alıp, puthâneye götürdü.
Putları gösterip; “Bunlar senin ilâhındır, bunlara secde et!” dedi. (Devamı yarın)