Bu yaptığın yakışıyor mu?

Bu yaptığın yakışıyor mu?



“Kardeşim sana kiracı bulmaya mecbur muyum? Sana yaptığımız iyiliğin karşılığı bu mu?..”

 

Dün anlattığım gibi kirasını öderken bana iltifat ediyordu. Şimdi evinden çıkacağım için birkaç gün gecikme sebebiyle bana ağzına geleni saymaya başlayan ev sahibimle kavga etme noktasına gelmiştim.

-Senin yüzünden yeni kiracı eve taşınmaktan vazgeçti, diyerek beni hesaba çekmeye başladı.

-Kardeşim sana kiracı bulmaya mecbur muyum? Ben sana iyilik olsun diye o kimseyi buldum senin ise bana yaptığına bak! Bu yaptığın yakışıyor mu?

Bu kez 3 aylık kirayı istedi. Borçlu olmayı geçin, depozito sebebiyle alacaklı dahi olduğumu ifade ettim. Çok sinirlenmeme rağmen “büyüğümüzdür” diye alttan almayı tercih ettim. Ancak ev sahibinin tacizleri bizi iyice canımızdan bezdirmişti.

Gün geldi, çattı. Artık taşınacağım gün çok şükür gelmişti. Ramazan ayına denk gelmişti. Eşyalarım benim için oldukça değerliydi. Onlara zarar gelmesin diye belki de taşıyan işçilerden daha çok yoruldum. Taşınma işi sabahın erken vaktinden iftar saati yaklaşana kadar sürdü. Oruçluyduk, müthiş bir çaba sarf etmiş, açlığın da etkisi ile iyice yorulmuştuk. Artık evde birkaç parça eşya vardı. İşçiler bunlarla uğraşırken o esnada ev sahibi geldi. Daireyi kontrol etmeye başladı. Evdeki prizlerden birinin olmadığını fark etti.

“Bu priz neden yok?” diye çıkıştı. Ona yine nazik bir dille eve taşındığım anda çoğunun zaten olmadığını, olanları da benim taktırdığımı söyledim. Tam o esnada sesini yükselterek azarlar biçimde “Yalan söyleme, adi herif” demesin mi?

Artık filmin koptuğu andı. Müthiş bir iyi niyet timsali olan benim artık sabrım taşmıştı.

“Senin ağzını burnunu dağıtırım defol” diye kovaladım.

1.90’lık ev sahibi telaş içinde kendi evinden kaçarak uzaklaştı. Çıkarken depozito alacağım olmasına rağmen bunu da almadan taşındım. 

Bu kadar iyi niyetli olmak suç muydu? İnsanlık bu kadar ucuz muydu? Hiç mi ahde vefa yoktu? İyiliğin karşılığı bu mu olmalıydı?

Benim 2-3 haftalık taşınma sürecim bu kadar nasıl dert olurdu? Yüce Rabbime havale edip, yeni evimize taşındık.

“Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste” diye boşuna dememişler. Benim birkaç hafta sonra çıkmamı dert eden ev sahibi, benden sonra 7-8 ay evine kiracı bulamadı. Bir-iki sene sonra duydum ki, daireyi satmış, parasını da hırsızlar çalmış. Bu hadiseden sonra bir kez daha anladım ki; “zalimin zulmü varsa, mazlumun Allah’ı var.”

          Ahmet A.-İstanbul