Bunun sözleri seni üzmez mi?

Abdullah isminde bir zat rivayet ediyor: İbrahim bin Salim Mahzumi adında biri Medine’de valiyken, her cuma hutbede, Aliyyül Mürteza’ya (radıyallahü anh) dil uzatır, kötülerdi.

Bir cuma günüydü.
Bu camiye gittim.
Minberin dibine oturdum. Bir ara uyku bastırdı. Kendimi zorladımsa da karşı koyamadım.
O ara uyumuşum.
Rüyada Resul aleyhisselam mübarek kabirlerinden çıktı.
Yanıma geldi.
Ve bana bakıp:
“Yâ Abdullah! Seni bu alçağın kelimeleri üzmez mi?” buyurdu.
“Evet üzer yâ Resulallah!” dedim.
“Yâ Abdullah! Bak gör, Allahü teâlâ ona ne yapacak” buyurdu.
O esnada uyandım.
Vali minberden düştü. Cemaat başına üşüştü. Baktım, ölmüştü…

ÜSTÜMÜZDE HAKKI VAR
Cabir bin Abdullah rivayet eder: Habîb-i Ekrem Efendimiz “Ali bin Ebi Talib’in bu ümmet üzerine hakkı, babanın oğlu üzerine hakkı gibidir” buyurdu.
l l l
Rivayet edilir ki:
Resûl-i Ekrem:
“Ali ibni Ebi Talib’in muhabbeti, günahları yer, mahveder. Nasıl ki ateş odunu yiyip mahvettiği gibi” buyurdu.
***
Hazret-i Ali bir gün minbere çıkıyordu.
Bir ara durdu.
Cemaate dönüp:
“Zebur, Tevrat ve İncil konuşabilselerdi, ben onların bütün esrarından haber verirdim. Onlar da beni tasdik ederlerdi” buyurdu.