O dönemlerde televizyonlara çokça çıkartılan ve “sosyete aydını” olan bir profesörü ekranlarda izlemeye başladım…
27 yaşında başladım namaz kılmaya. Eşimin işi dolayısıyla Manisa’dan Diyarbakır’a gitmiştik. Komşularımızdan namaz kılanlar vardı. Bilmiyorum onların da etkisi oldu mu ama Allahü teâlânın ihsanıyla namaza başlamıştım. Tabii dinî konularda bilgim çok zayıftı. Ailemde yakın akrabalarım arasında bu konuda farklı düşünenler vardı.
Bu arada 28 Şubat süreci yaşanmaya başladı. Ekranlara çıkartılan değişik tipte insanlar, toplumu etkilemeye yönlendirmeye çalışıyor gibiydi. Hep onlar konuşuluyordu. Onlar konuşturuluyordu. Belirli kesimde bunun etkisi de olmadı değil, çünkü bazı insanlarda İslamiyet’i yaşama konusunda endişeler ve tedirginlikler olmaya başlamıştı.
Tam bu süreçte ailem benim namaza başladığımı bir şekilde öğrenmiş. Hatta söylenenlerin ne kadar gerçek olup olmadığını, benim amacımın ne olup olmadığını araştırmak için erkek kardeşimi evimize göndermişler. Çünkü benim de o tip insanlardan ve olaylardan etkilenip etkilenmediğimi merak etmişler. Telaşlanmışlar.
Kardeşim geldiğinde konu bu meseleye geldi. Bunun üzerine eşimle birlikte üçümüz oturup konuştuk. Meselenin hiç de öyle olmadığını benim kendi isteğimle ibadet etmeye başladığımı anlattım kardeşime. Eniştesinin de benimle aynı fikirde olması üzerine kardeşim ikna olmuştu.
Aslında ailem namaza karşı değildi. Beş vakit kılamasalar da cuma namazlarına giderlerdi. Ama o dönem öyle bir toplum algısı oluşturulmuştu ki güzel dinimizi yaşamak zorlaştırılmıştı.
Benim hiçbir etkide kalmadan sadece ve sadece Allah’ın emirlerini yerine getirmek için namaz kılmaya başladığımı anlayınca ailem de ben de rahatladım.
Dinî bilgileri tamamlamak için hangi kaynaktan faydalanacağımı bilemiyordum. O dönemlerde televizyonlara çokça çıkartılan ve “sosyete aydını” olan bir profesörü ekranlarda izlemeye başladım. Onun kitaplarını alıp okuyordum… Ve ne hazindir ki okuduklarımla da amel ediyordum… Aman Allahım, ne büyük bir hata yapmışım!.. Bilmeden ona inanarak dinimizin uygun görmediği nice konuda onun fetvasına göre hareket etmişim. O, kadınlara özel hâllerde bile ibadet; namazda Türkçeyi öneriyordu. Tam bir akıl tutulmasıydı anlatılanlar ama nereden bilebilirdim ki. Allahü teâlâ affetsin. Yine de onun sevdiği bir kuluymuşum ki beni Ehl-i sünnet yoluyla buluşturdu… DEVAMI YARIN