Büyük bir mücahidi kaybettik

Yıldırım Bayezid Han, dördüncü Osmanlı Sultanıdır. Murad-ı Hüdavendigar’ın oğlu ve Çelebi Sultan Mehmed’in babasıdır. 1360’ta doğdu. 1388’de, babası şehit olunca, tahta çıktı… Çevik, atılgan, cesur, zamanının hadiselerini kavramış iyi bir kumandan ve iyi bir sultandı. Ani olaylar karşısında soğukkanlılığını muhafaza ederek kararını verir ve ordusunu süratle istediği yere sevk ederdi. Bu yüzden kendisine “Yıldırım” denilmiştir… Ömrü harp meydanlarında geçti. Macaristan’a kadar fethetti. Osmanlı topraklarının her tarafında ilim yuvaları kurdu. Câmiler, medreseler yaptırdı…
İstanbul’u almak için Anadolu Hisarı’nı inşa ettirdi. On sene de muhasara altında tuttu. Alman, Macar, Fransız orduları yardıma gelirken, 1396’da hücum ederek Niğbolu’da hepsini perişan etti… Esir edilen ve fidye karşılığı serbest bırakıldıktan sonra Pâdişâh’a karşı bir daha savaşmamaya yemin eden Avrupalı asilzâdeler ve şövalyelere Yıldırım Bâyezîd Han şöyle diyordu:
“Ettiğiniz yeminleri size iâde ediyorum. Gidiniz, ordular toplayınız ve bizim üzerimize geliniz. Bana bir kere daha zafer kazanma imkânı sağlamış olursunuz. Zîrâ ben, Allahü teâlânın dînini yaymak ve O’nun rızâsına kavuşmak için dünyaya gelmişim!..”
Ve yıl 1402… Kader, Ankara Çubuk Ovasında iki Türk Sultanını karşı karşıya getirdi… Emir Timur Han ve Yıldırım Bayezid Han…
Savaş, Timur ordusunun saldırısıyla başladı. Başlangıçta üstün görünen taraf Osmanlılardı. Ancak Osmanlı ordusu iki ihanet ile karşı karşıya kaldı. Sol kolda yer alan ve daha önceden Timur’la anlaşan Kara Tatarlar, Osmanlı kuvvetlerini arkadan vurmaya başladılar. Sağ koldaki bir kısım Timarlı Sipahiler de bu sırada Timur’un ordusunda çarpışan beylerini görerek karşı saflarda yer aldılar. Bunun üzerine Şehzade Süleyman ve Çelebi Mehmed, kuvvetlerini toplayarak geri çekilmeye başladı. Yanındaki şehzadeleri ve Yeniçerilerle akşama kadar muharebeye devam eden Yıldırım Bayezid ise, çekilmeye çalışırken esir düştü…
Timur Han, kendisini iyi karşıladı ve tesellide bulundu. Ancak esaret zilletini çekemeyen Yıldırım Bayezid Han, 1403 senesinde kederinden ve nefes darlığından, henüz 44 yaşında iken Akşehir’de vefat etti. (Cenazesi daha sonra Bursa’ya götürüldü.)
Ölüm haberini işiten Emir Timur şu sözleri söylemekten kendini alamadı: “Yazık oldu, büyük bir mücahidi kaybettik!..”