Büyük Müfessir İmam-ı Mâverdî

İmam-ı Mâverdî hazretleri Şafiî mezhebi tefsir ve fıkıh âlimi olup 364 (m. 974) de Basra’da doğdu. Daha sonra Bağdad’a geldi ve 450 (m. 1058) senesinde orada vefat etti. “Edeb-üd-dünya ved-din” isimli eserinde rivayet ettiği hadis-i şerîflerde, Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyuruyor ki:
“İnsanların en faziletlisi, en akıllı olanıdır.”
“Ahmak, Allahü teâlânın sevmediği kimsedir. Zira onu, en kıymetli olan akıldan mahrum etmiştir.”
“Hayır âdet, kötülük ise inad ve kibirliliktir. Allahü teâlâ bir kimse hakkında hayır dilerse, onu din ilmine vâkıf kılar.”
“Fıkıh ilmini öğrenmek, her Müslümanın üzerine farzdır. Ey Müslümanlar, öğrenin veya öğretin ve fıkıh öğrenin de cahil olarak ölmeyin.”
“Âlimler, peygamberlerin vârisleridir.”
“Her kulun bir sükûnet ve boş vakti vardır. O vaktini ilme harcayan kurtuluş bulur.”
“Münafık veya şüpheci olanlardan başkası münakaşa etmez.”
“Allahü teâlâ bir kulunu rezil etmek dilediğinde, onu ilimden mahrum bırakır.”
“İnsanların çoğunun, kıymetini bilmediklerinden aldanmış oldukları iki nimet vardır. Bunlar; beden sağlığı ve boş zamandır.”
“Sevmediklerinize sabretmedikçe, sevdiklerinize kavuşamazsınız. Nefsinizin arzularını terk etmedikçe, muradınıza eremezsiniz.”
“İlim hazinedir, anahtarı ise sual sormaktır. O halde sual ediniz. Zira ilimde üç kimseye mükafat verilir. Bunlar; söyleyen, dinleyen ve amel edendir.”
“Güzelce bildiği ilmi, öğrenmek isteyenden saklayan kimsenin ağzına, kıyamet gününde ateşten gem vurulur.”
“Ümmetimi, fâsık âlim ve âbid görünen cahil helak etmiştir.”
“Ehli olmayana ilim öğreten âlim, hınzırın boynuna inci, mücevher ve altın takan kimse gibidir.”
“İlim öğretenin sevabı, geceyi ibadetle, gündüzü de oruçla geçiren kimselerin sevabı gibidir.”
“Kamil fıkıh âlimi; insanların ümidini Allahü teâlânın rahmetinden kestirmeyen, onları Allahü teâlânın merhametinden meyus etmeyen ve başka şeylere meyledip de Kur’ân-ı kerîmi terk etmeyendir. Biliniz ki, ilimsiz ibadette, anlayışsız ilimde ve tefekkürsüz kıraatte hayır yoktur.”
“Dinen yasak olan şeyleri, gücün yeterse elinle, yetmezse dilinle, ona da yetmezse kalbinle menet.”