Câmiden çıkınca öldürelim!..

Mevlâna Halid-i Bağdâdi hazretleri, Hindistan’dan dönüp Bağdat’a geldiğinde halk tarafından coşkuyla karşılanmışsa da ona haset edenler de vardı ahâliden.
Gittikçe artıyordu.
“İki yüz” kadar oldu.
Bu hasetçiler bir gün toplanıp “öldürmek” kararı aldılar bu zatı.
Hem de aynı günde.
Ama güçleri yeterse…
Günlerden cuma idi…
Silâhlanıp cami çıkışında bir yerde gizlice beklediler.
“Câmiden çıkar çıkmaz saldırıp öldürelim!” dediler.
Nihayet namaz bitti.
Cemaat dağılıp gitti.
Mübarek zat çıkınca fark etti durumu. Niyetlerinin “suikast” olduğunu anladı… Tam hücum edeceklerdi ki hiddetli “bir nazar” etti her birine! Mübarek nazarı kime isabet ettiyse yerinde kalakaldı!
Bir adım bile atamadılar.
“Mıh gibi” yere çakıldılar.
Cansız “heykel” olmuşlardı sanki…
“Taş” kesilmişlerdi âdeta!
Silâhları düştü ellerinden.
Bir müddet böyle kalıp sonra büyük bir dehşete kapılarak kaçıp uzaklaştılar!
Onlara sordular ki:
“Niçin kaçıştınız?”
Cevaben;
“O, câmiden çıkıp da bize hiddetle baktığında, omuzları üstünde ‘koca bir aslan’ gördük. Gözlerini bize dikmiş, neredeyse üstümüze saldıracaktı ki selâmeti kaçmakta bulduk!” dediler.

Comments are closed.