“Cennete ne ile girilir?”

“Cennete ne ile girilir?”



Evliyânın büyüklerinden Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin annesi şöyle anlatıyor:

Oğlum Behâeddîn dört yaşındaydı ki kerâmetleri görülürdü zaman zaman.

Bir ineğimiz vardı.

Yavru yapacaktı.

Doğurmasına bir ay vardı ki oğlum Behâeddîn, bana;

“Anneciğim! Bu inek beyaz başlı bir yavru doğuracak” dedi.

Aradan üç ay geçti…

O inek doğurdu.

Buzağı, beyaz başlıydı gerçekten.

● ● ●

Bir gün bâzı gençler bu zâta gelip; “Efendim, cennete ne ile girilir?” diye sordular.

Buyurdu ki:

“Allah’ın rahmetiyle.”

Sordular:

“Sevaplarımızla değil mi hocam?”

“Hayır, cennete girmek, ancak Allahü teâlânın rahmetiyle olur.”

“Herkes için de böyle midir?”

“Evet” dedi.

Ve şunu anlattı:

Peygamber Efendimiz, bir gün Eshâb-ı kirâma;

“Hiçbir kul, kendi ameliyle cennete girmez. Ancak Allahü teâlânın rahmetiyle girebilir” buyurdu.

Eshâb-ı kirâm;

“Sen de mi yâ Resûlallah?” diye sordular.

Efendimiz;

“Evet, ben de” buyurdular.