Çok güzel sureti vardı

(Dünden devam)
Salih Nebi’nin yüzü beyazdı.
Çok güzel sureti vardı.
Sözleri de çok tatlıydı.
Çok fasih konuşurdu.
Büyüyüp kavminin sevgisini kazandı.
***
Herkesle iyi geçinmesi, güler yüzlü olması, fakirlere yardımı, zayıfları koruması, hastaları ziyareti ve başka olgun hâlleriyle herkes tarafından sevilip takdir gördü.
Semudlular “Bunda büyük kabiliyet var, ileride ondan istifade ederiz” dediler.
***
O, putlara tapmıyordu.
Onlar da ses çıkarmıyordu.
Yirmi yaşını aştı.
Güzelliği fazlalaştı.
Öyle ki yüzüne bakılamazdı.
***
Otuz yaşına geldi.
Hak teâlâ Ona ilim, hikmet ve çok faziletler verdi.
Yün elbise giyerdi.
Yaratılışta kavminin en iyisiydi.
Sözleri gayet tatlı idi.
Konuşması fasihti.
Çantacılık yapardı.
***
Yaşı kırk olunca Allahü teâlâ Onu, Semud kavminine peygamber olarak gönderdi.
Cebrail aleyhisselam geldi.
Peygamber olduğunu söyledi.
Cennet elbisesi giydirdi.
Sağ eline nübüvvet mührünü bastı.
Âdem Nebi’nin asâsını verdi.
Ve semaya yükseldi.
***
Salih aleyhisselam bu ilahi emir üzerine kavminin toplandığı yere gitti.
Reisleri Cenda oradaydı. (Devamı yarın)

Comments are closed.