Çöl ortasında yalnız kalmıştı

Çöl ortasında yalnız kalmıştı



Anadolu erenlerinden Yâren Dede’nin talebelerinden biri, hacca gitmek için katıldı bir kafileye.

Ama bir müddet geçti.

Bindiği at hayli yoruldu.

Ve bir yerde çöküp kaldı.

Diğerleri beklemeyip gittiler.

Çölün ortasında kalakaldı “yalnız başına”.

Kaldıramadı hayvanını.

Çok sıkıldı, bunaldı…

Çâresiz açtı ellerini.

Ve “Yâ Rabbî! Sevdiğin bir kulunu bana imdâda gönder” diye yalvardı.

Elini, yüzüne sürerken, hocasını gördü yanında.

Çok şaşırdı ve sevindi.

Mübârek zât sordu:

“Hayrola evlâdım! Beni niçin çağırdın?”

Talebe büktü boynunu:

“Kafileden geri kaldım.”

“Neden?”

“Hayvanım yürümüyor.”

Mübârek zât geldi hayvanın yanına.

“Bu mu yürümüyor?” dedi.

Genç adam;

“Evet hocam. Bir türlü kaldıramadım” dedi.

Yâren Dede, atın sırtını sıvazlayıp “Haydi kalk artık!” diye seslendi.

Hayvan fırlayıp kalktı.

Canlandı âdeta.

Dirildi bir anda.

Büyük velî, talebeye;

“Haydi bin ve şu yöne doğru koştur atını!” buyurdu.

Ve kayboldu gözden.

Talebe, o yöne doğru az gidince yetişti kafileye…