Dağıstanlı Mehmed Efendi

Dağıstanlı Hafız Mehmed Efendi, Osmanlı âlimlerindendir. 1778 yılında Harput’ta doğdu. İlk tahsilini orada yaptıktan  sonra Kayseri, Kahire ve Haleb’e gitti. Tahsilini tamamladıktan sonra Harput’a dönüp müderrislik yaptı. 1868 tarihinde Harput’ta vefat etti. Bir dersinde buyurdu ki:
Müslümanlar arasında selam vermek bir sünnettir, bir dostluk ve hayırseverlik alametidir. Selam almak da bir farzdır. Bir hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Siz iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız. Size bir şey göstereyim mi ki, onu yaptığınız zaman birbirinizi sevmiş olursunuz: Aranızda selamı yayınız.”  Selam vermenin bazı edepleri vardır. Bir topluluğun yanma girilirken konuşulmadan önce “Esselâmü aleyküm” diye selam verilir. İçinde insan olmayan bir yere girildiği zaman “Esselâmü aleyna ve alâ ibadillahissalihîn” denir. Gençler yaşlılara, süvariler yayalara, yürüyenler oturanlara, arkadan gelenler önden gidenlere selam verirler. Bir topluma verilen selama: “Ve aleykümüsselâm” diye içlerinden birisi karşılık verirse, diğerlerinden selam alma görevi düşmüş olur. Fakat o topluluk içinden hiçbiri karşılık vermezse, hepsi de günahkâr olur. Bir toplantıdan ayrılırken de selam vermek iyidir.
Kendisine selam verilen kimse, daha güzel bir karşılıkta bulunarak şöyle der: “Ve aleykümüsselâmü ve rahmetullahi ve berekâtüh.” Bunu söylemek yerine göre pek güzeldir. Bir kimsenin selamını getirip tebliğ edene “Aleyke ve aleyhisselâm” diye karşılık verilir. Bir mektupla selam yazılmış olursa, ya dil ile veya yazı ile; “Ve aleykesselâm” denilir. Selama karşılık veremeyecek durumda olanlara selam vermek mekruhtur. Onun için yemek yiyene, Kur’an okuyana, hutbe dinleyene, namaz kılana selam vermemelidir. Verilirse, cevaplanması mutlaka gerekmez. İşlediği günahı açıkça söylemekten çekinmeyen kimselere (fasıklara) selam vermek mekruhtur.
Selam verip almak, bir dostluk belirtisidir, sevgi alametidir. Fakat selam verirken aşağı doğru bükülmek mekruhtur. Öyle ki, bazı âlimlere göre, selam verirken rüku haline yakın eğilmek, secde etmek gibidir. Yaratıklara saygı için yapılacak bir secde ise imana aykırıdır.

Comments are closed.