Dağlardan taş taşıyan Seyyid!..

Anadolu’da yaşayan büyük velilerden Seyyid Taha-yı Hakkâri hazretleri, Silsile-i aliyye büyüklerinin otuz birincisidir. Seyyid Abdülkadir-i Geylani hazretlerinin on birinci torunudur. Mevlana Halid-i Bağdadi hazretlerinin halifelerindendir. 1853 yılında Şemdinli yakınındaki Nehri’de vefat etti. Halifelerinin en meşhurları; biraderi Seyyid Muhammed Salih, Seyyid Sıbgatullah Arvasi ve Seyyid Fehim Arvasi’dir…

Hocası Halid-i Bağdadi hazretleri onu, ileride zamanın en büyük âlim ve velisi olacak tarzda, ihtimam ve ciddiyetle terbiye etti…

Mevlana Halid hazretleri, yetiştirme ve terbiye esnasında, Seyyid Taha’ya dağdan taş getirtirdi. Bu hâl, talebeleri arasında, taaccüble karşılanır; “Hocamız, Resulullahın Ehl-i beytine çok fazla bağlı olduğu halde, Seyyid hazretlerini dağa göndermesindeki hikmet nedir?” derlerdi. Hazret-i Mevlana ise, bu hususta konuşmaz sükût ederdi…

Mevlana Halid hazretleri onu, halifesi olarak Berdesur’a göndereceği zaman, büyük bir cemaatle uğurluyordu. Vedadan sonra, Seyyid Taha, atına binmek istediğinde, üzenginin bir kimse tarafından tutulduğunu anladı. Baktığında, üzengiye yapışan ve onu tutanın Hocası olduğunu gördü. “Estağfirullah efendim” dedi ve geri çekildi. Mevlana Halid, ona hitaben; “Bir zaman nefsinin terbiyesi için size dağdan taş getirtiyordum. Şimdi Resul-i ekremin Ehl-i beytine olan bağlılığım sebebiyle üzengini benden başka kimse tutamaz” buyurdu. O da sıkılarak; “Emir, edepten üstündür” sözü gereğince ata bindi… Bir müddet birlikte yürüdüler. Sonra, Mevlana Halid durdu. Elindeki dizginleri, Seyyid Taha’ya verip; “Bundan sonra dizginlerin senin elindedir. Terbiye ve yetişmende kusur etmedim. Cenab-ı Hak yardımcın, büyüklerin ruhları sığınağın olsun” buyurdu…

Amcası Seyyid Abdullah, Nehri’de talebe yetiştirmek ile meşgul iken, oraya çok yakın olan Berdesur’a Seyyid Taha’nın da gönderilmiş olmasının hikmetini anlayamayanlar; “Böyle iki büyük halifenin bir yere gönderilmesinin sebebi nedir?” diye düşündüler. Fakat bunun hikmetini, kısa bir süre sonra Seyyid Abdullah vefat ettiğinde anladılar. Bunun üzerine, Seyyid Taha hazretleri, Nehri kasabasına gelip irşada başladı. Burada kırk iki sene, ilim talebesine, Hak âşıklarına ilim, feyz ve nur saçtı…