Damar tıkanıklığı felç ediyor

Yaşım 58. Bizde aileden gelen tromboz (damar tıkanıklığı) hastalığı var. Bende faktör 5 olanı % 2.7. Uzun yolculuklarda iğne yaptırıyoruz. Tablet almıyorum, ailemde alanlar var. Bana homosistein eksikliği için B 12 iğnesi verdiler. Hastalığım, ileride erken bunamaya sebep olur mu? Çünkü ağabeyimde görülmeye başladı. Ayrıca yutağın hava yolu kapaklarını uyurken kapanıp açılmamasından apne için makine verdiler. 4 senedir onunla uyuyorum, horlama da var. Makinesiz kalbimin defalarca 1 dakikaya kadar durduğunu tespit edildi. Makineyle rahat uyuyorum. Çabuk yoruluyorum, halsizim, uyku basıyor. Ayaklarım devamlı su topluyor, sadece çorap veriyorlar. Bilgilendirirseniz çok memnun olurum.
> Mustafa Çiftçi / ALMANYA

KANIMIZ DONUYOR
Sevgili okuyucular, TROMBOZ; damar içinde bir kan pıhtısının oluşması ve böylece kan akışını engellemesi durumuna verilen isimdir. Pıhtılaşmayı sağlayıcı, sayıları 13’e varan çeşitli faktörler vardır. Bu pıhtılaşma olayı, koroner (kalp adalelerini besleyen) damarlarda olursa kalp krizi, beyni besleyen damarlarda olursa da felç gelişir, erken müdahale edilmezse ve yaygın olursa Allah korusun ölüm kaçınılmaz olur. Bazı kişilerde de kanın damar içinde pıhtılaşmasına meyil vardır. Bu duruma ise Trombofili denir. Bu daha ziyade toplardamarlardaki pıhtılaşmayı ifade eder.

ÖLÜMCÜL HASTALIK
Damar bütünlüğünün bozulduğu (kesi, kireçlenme gibi) durumlarda kanın akışkanlığının sağlanması için pıhtılaştırıcı ve pıhtılaşmayı engelleyici sistemlerin dengeli çalışması gerekir. Bu sistemlerin yetersizliği veya fazla çalışması kanamaya ve pıhtı oluşumuna yol açar. Özellikle uyluk bölgesindeki toplardamardaki pıhtılar, damar cidarından koparak akciğerlere ve beyne giderek ölümcül neticelere götürebilir. Bacak dışında kollarda, beyin, karın içi ve göz içindeki toplardamarlarda da pıhtılaşmalar (venöz tromboz) görülebilir. Pıhtının oluştuğu yere bağlı olarak felç, körlük ve bağırsaklarda kangren gelişebilir.

SİGARA İÇMEYEN DE RİSK ALTINDA
1908’de Amerikalı doktor Leo Buerger tarafından tanımlanan Tromboz (Buerger hastalığı) rahatsızlığının bir özelliği de sigara içmeyen kişilerde de görülmemesidir. Ayrıca çavdar mahmuzu sebep olur.

Uzun yolculuklar bacakları vuruyor!
Tromboza yol açan Protein C eksikliği olan kişiler, pıhtılaşmayı önleyici ilaç olan Warfarin’e başlarken dikkat etmeli. Bu hastalarda ciddi deri yaraları gelişebilir. Protein C, Antitrombin III eksikliği, Protein C’ye direnç ve Anormal Protrombin’li kişiler uzun süre hareketsiz kaldıklarında (uzun uçak ve otobüs yolculuğu, ameliyat, alçı sonrası, inme geçirenler, gebelik), bazı hastalıklara yakalandıklarında (kanser ve karaciğer gibi) veya hiçbir sebep olmaksızın kendiliğinden damarlarda pıhtı oluşabilir. Bu pıhtılaşma, en sık bacak damarlarında tıkanma tarzında görülür. Bu kişilerde damar tıkanıklıkları, daha erken yaşlarda ortaya çıkar ve çoğunlukla da tekrarlar, diğer aile fertlerinin bazılarında da karın içi ve beyin damarları tıkanabilir.

İNCE TEŞHİS
> Bacak damarlarında oluşan tıkanma bacakta şişlik, kızarıklık ve ağrı oluşturur. Damarın dopler ultrason tetkiki ile teşhis konur. Şüpheli vakalarda damarların ilaçlı filmi (venografi, pulmoner anjiyografi) gerekebilir. Teşhis için ayrıca tomografi ve MR de kullanılabilir.
> Gençlerde, tekrarlayan damar tıkanıklığı geçirenlerde, aile üyelerinde benzer şikayeti olanlarda ve karın veya beyin damarları gibi olağan dışı yerlerde damar tıkanıklığı olanlarda Protein C, Antitrombin III, Protein C direnci, Anormal Protrombin ve Protein S düzeyleri ölçülmelidir. Protein C direnci ve Anormal Protrombin için genetik araştırma da yapılmalıdır.

İLAÇLA TEDAVİ
> Damar tıkanıklığı tespit edildiğinde derhal düşük molekül ağırlıklı Heparine başlanır. Düşük molekül ağırlıklı Heparin, klasik Heparine göre kullanımı daha kolay olup genellikle günde tek doz kullanılır, doz ayarlamak için özel test yapma gerekliliği yoktur, daha az yan etkisi vardır. Heparin genellikle 5-7 gün kullanılır.
> Heparin kullanılırken de bir taraftan Warfarine başlanır. Heparin kesildikten sonra tedaviye Warfarin ile devam edilir. Tedavi müddeti en az 3-6 aydır. Bazı durumlarda (akciğer, beyin damarlarında tıkanma gibi) tedavi ömür boyu devam ettirilmesi gerekebilir. Warfarin dozu, her 3-4 haftada bir INR testi yaptırılarak ayarlanır. Aksi takdirde doz fazlalığında cilt altı ve organ içi kanamalar olur.

PIHTILAŞMAYI ARTIRAN FAKTÖRLER
AİLEVİ SEBEPLER
> Protein C eksikliği
> Antitrombin III eksikliği
> Protein S eksikliği
> Anormal faktör V
> Anormal protrombin
> Faktör VIII yüksekliği

SONRADAN GELİŞEN
> Yaşlılık
> Hareketsizlik
> Şişmanlık
> Büyük ameliyatlar
> Kanser
> Gebelik
> Doğum kontrol ilaçları
> Bazı kan hastalıkları
> Damar duvarı hastalıkları

OKUYUCULARIMIZA CEVAPLAR

Prostat ilaçlarını nerede bulabilirim?

> Hasan Kocabey

46 yaşındayım, röntgen ultrasonografi çekildi, tahliller yapıldı. “Prostat, mesane, safra ve idrar yolları, böbrekler izlenecek” diye rapor yazıldı. 20 yıl ara ile devam ediyor, doktorun yazdığı hapları kullanınca idrar koyu aktı ve 10 yıl hiç rahatsız olmadım. Hapların ismini hatırlamıyorum. Prostat bezesini eriten sıvı mayi Alman malı bu ilacı kullandım. Tamamen eritiyor ama bu ilaçları bulamıyorum. Eczaneler ve ecza depolarında yok. Lütfen yardım eder misiniz?

CEVAP: Sayın Kocabey, öncelikle size tavsiyem, hangi hastalık olursa olsun ilgili uzman hekime detaylı muayene olmadan, muayene bulgularına göre onun isteyeceği gerekli tahlilleri yaptırdıktan sonra değerlendirmeler yapılmadan, onun bunun tavsiyesiyle kesinlikle ezbere, ulu orta ilaç kullanmayın! Son derece zararını görebilirsiniz. 20 sene öncesinden bahsettiğinize göre o yaşlarda prostat bezi büyümesi olmaz, ancak iltihabı olabilir. O da yapılacak idrar ve kan tahlillerine göre verilecek ilaçlarla düzeltilir. 40 yaşlarından sonra erkeklerde prostat bezinde büyüme (bening prostat hipertrofisi) başlayabilir. Bu durumlarda ilk belirti, geceleri idrara çıkma, daha sonraları da idrar akımını atma mesafesinde kısalma ortaya çıkar. Bu durumda yapılacak üriner sistem ultrasonografisinde prostat bezinin hacmi ve kanda PSA ölçülerek üroloji uzmanı tarafından tedavisi planlanır. Prostat bezinin büyümesini önleyen, kısmen de küçülten çeşitli ilaçları ancak üroloji uzmanının muayene, kontrol ve takibi altında kullanmanızı tavsiye ederim. Şu hiç unutulmamalıdır ki; hayatta standart belirtilerle klasik hastalık tablosu yoktur, her hastalığın farklı seyir gösterdiği hasta vardır. Bu gerçeklerin ışığında hiçbir ilaç hekim muayenesi ve tavsiyesi olmadan kullanılmamalıdır.

Ağır ameliyatlar oğlumu asosyal yaptı

> B.S.Ö. / AYDIN

Meslek yüksek okulunda okuyan 21 yaşındaki oğlum, doğuştan idrar yolu darlığı sebebiyle 6-12 yaş arasında çeşitli tedavi ve ameliyatlar oldu. Sol böbreği alındı ve sağlığına kavuştu. Fakat söz konusu dönemde yaşamış olduğu sıkıntı ve travmalar sonucunda, özellikle lise çağlarında psikolojik problemler yaşadı. İlaçlara rağmen netice alamadık. Okulu bırakmayı düşünüyor. Asosyal bir yapısı var, arkadaşlık kuramıyor. Okulda, evde sıradan bir konuyu konuşurken başka bir dünyada yaşıyor gibi âdeta… Dikkat eksikliği mevcut. Evimize yakın bir kahveden sesini duydukları ve güldükleri gibi; çeşitli evhamlar ve kimi zaman aile içinde kendisine gülünüyor gibi düşünceleri mevcut. 2.5-3 yıldır ilaç kullanıyoruz. Hiç huzurumuz yok. Oğlumun psikolojik problemlerine nasıl çare olabiliriz?

CEVAP: Değerli okuyucum, sevgili kardeşimizin küçük yaşlarından itibaren çektiği sağlık sıkıntılarının ruhi yapısını etkilemesi gayet normal. Anormal olan, bunun uzun sürmesi ve sosyal hayatını da etkilemesi. Burada önemli olan, gerek ailenin ve gerekse de sağlık kadrosunun el birliği ile yakın diyalog içinde bu kardeşimizin psikolojik yapı ve dengesinin düzeltilmesidir. Bu da ciddi manada sabır gerektirir. Aile için hiç de kolay bir durum değildir. Ama sabırla Yüce Rabbimin izni ve inayetiyle her derdin üstesinden gelinir. Yeter ki işinin ehli, sabırlı, hastasına değer verip yakın ilgi gösteren, her türlü hal ve durumda, daima ve her zaman hastasından alakasını eksik etmeyen uzman hekim bulunsun. Tam teşhis konulup gereken ilaçlar, yeterli doz ve çeşitte verilerek inşallah şifa bulacaktır. Gerekirse üniversitelerin psikiyatri kliniklerine müracaat edin.

Comments are closed.