Debbağzâde Münib Efendi

“Muhammed
aleyhisselâm, Kur’an-ı kerimin hepsini eshabına izah etti, açıkladı.
İslam âlimleri, Eshâb-ı kiramdan işittiklerini yazdılar.”

Debbağzâde
Münib Efendi “rahmetullahi aleyh” Osmanlı âlim ve kadılarındandır. İlk
tahsilini doğum yeri olan Antep’te yaptı. Sonra İstanbul’a giderek orada
birçok âlimden ders okudu ve müderris oldu. Sonra Anadolu Kadıaskeri
oldu. Sultan 3. Selim’in tahttan indirilmesinden sonra azledilerek
Aydın-Güzelhisar’da oturmasına izin verildi. 1238 (1823)’de Aydın’da
vefat etti. Buyurdu ki:
Kur’an-ı kerimde, her ibadet, güzel
ahlak, hukuk, ticaret, ziraat ve fen bilgilerine teşvik, uzun
bildirilmiştir. Cismani ve ruhani her müşkülat halledilmiştir. Şairler,
edipler, kafirler çok çalıştıkları halde, Kur’an-ı kerimin bir ayetinin
benzerini söyleyemediler. Kelimeleri Arabî olup, her yerde kullanıldığı
halde, bir âyetinin benzerinin söylenememesi, onun mucize olduğunu
göstermektedir. Muhammed aleyhisselâmın diğer mucizeleri bitmiş, yalnız
isimleri kalmış, Kur’an-ı kerim ise, her zaman ve her yerde, güneş gibi
parlamaktadır. Her derde ilaç ve derman olmaktadır.
Allahü
teâlâ, bütün kullarını mesut etmek için, onu Habîb-i ekremine ikram ve
inzal buyurmuştur. Sonsuz lütuf ve merhameti ile tahrif ve tebdilden
hıfz ve himaye eylemiştir. Diğer kütüb-i semaviyye için, böyle bir
vaatte bulunmamıştır…
Allahü teâlâ, Kur’an-ı kerimi, sevgili
Peygamberi Muhammed aleyhisselâma, Cebrâîl ismindeki melek ile, parça
parça, yirmi üç senede gönderdi. Birinci halîfe Ebû Bekr de, Allahü
teâlânın gönderdiği bu âyetleri bir araya cem ettirip, yazdırdı.
Böylece, (Mushaf) denilen büyük bir kitap meydana geldi. Otuz üç bin
Sahâbî bu mushafın, Muhammed aleyhisselâmın bildirdiğinin aynı olduğuna,
söz birliği ile karar verdi.
Kur’an-ı kerimde 6236 ayet
vardır. Bazı büyük ayetler, küçük ayetlere ayrılınca, ayet adedi
çoğalmaktadır. Böylece, ayet adedi 6366 olan Mushaflar mevcuttur.
Muhammed
aleyhisselâm, Kur’an-ı kerimin hepsini eshabına izah etti, açıkladı.
İslam âlimleri, Eshâb-ı kiramdan işittiklerini yazdılar. Binlerce tefsir
kitapları meydana geldi ve her memlekete yayıldı. Şimdi, dünyanın her
yerindeki Kur’an-ı kerimler, birbirlerinin aynıdır. Aralarında, bir
harf, bir nokta bile fark yoktur.

Comments are closed.