Delide para ne gezer!..

Eskiden, akıllı geçinen bir kimse varmış. Bu adam aynı zamanda çok da açgözlü biriymiş… Bir gün ruh ve sinir hastalıkları hastahânesine uğramış. Hastalardan birine;
-Sen kaç yıldır ve niçin buradasın? diye sormuş. O da;
-Senesini unuttum. Ben deli falan da değilim. Doktorlardan “zararlı harfler”i saymalarını istiyorum; cevap veremiyorlar. Ben sayınca da zincire vuruyorlar.
Adam, karşısındakinin deliliğine hükmeder ve içinden, “Hiç zararlı harf olur muymuş?” diye geçirirken, hasta sormuş:
-Peki siz biliyor musunuz?
-Yook!.. Söylesen de öğrensek!
-Zararlı harfler üçtür: “Tı, mim, ayn”
-Bir şey anlamadım.
-Anlatayım da deli olup olmadığıma karar ver! Tı, mim ve ayn harfleri “tama’ (tamah-doymazlık, açgözlülük)” kelimesinin harfleridir. Kim ömründe tamahkâr ve harîs olursa, bunun cezâsını çeker. Sakın ola ki tamahkâr olmayasın.
Adam, hastaya teşekkür etmiş ve yanından ayrılmış. Bir müddet sonra işlerini bitirip hastanenin kapısından çıkmak üzereyken aynı adam oturduğu yerden ona yine seslenmiş:
-Birazcık gelir misin?
Adam dönüp gelmiş:
-Buyur, bir şey mi söyleyeceksin?
-Efendi, sen iyi birisine benziyorsun. Beni buraya getirdikleri zaman cebimde bir kese sarı lira vardı, şu kapının yanındaki direğin tepesine saklamıştım. Benim buradan çıkacağım yok. Zaten bana para ne lazım? Onları al, sana anamın ak sütü gibi helâl olsun.
Adam bu sözleri duyar duymaz birden tamâha kapılmış. Direğe bakmış bir hayli yüksek. Hasta adama dönüp yavaşça;
-Peki güzel de, ben direğin tepesinden onları nasıl alacağım?
Hasta, bunun üzerine adamın elinden tutmuş. Direğin yanına yaklaşmış ve omuzunu direğe yaslayıp;
-Haydi, omuzuma bas ve oraya uzan.
Adam, direğin tepesine uzanmaya çalışırken deli altından çekilivermiş! Paldır-küldür yuvarlanıp kan-revan içinde kalırken, deli dediği hasta da şu ibretli sözleri söylemiş:
-Be adam! Sana tamahkâr olma demedim mi? Ne çabuk unuttun. Delide para ne gezer. Haydi var diyelim, direğin tepesine para saklanır mı? Şimdi çek hırsının cezâsını!..

Comments are closed.