Demokrasinin yüz karası!

22 Aralık 2011 günü Fransa meclisi bir tasarıyı oyladı. 577 milletvekilinden 45’i oylamaya katıldı. Katılanların 38’i kabul dedi. Yani genel mevcudun %15’inin %11’i kabul oyu verdi. Tasarı 1915’te Osmanlı Anadolusunda yaşayan Ermeni vatandaşlara Osmanlı soykırım uyguladı diyor. Hayır soykırım yok diyenlere, ağır para cezası ve bir sene hapis… Demokrasinin yüz karasıdır! O tarihte çıkan olaylarda Ermeniler, Osmanlı köylerini basıp milyona yakın insanı öldürdü, yaktı derseniz; buna ceza yok. 1914 Kasımından itibaren 23 Nisan 1915’e kadar, Osmanlı askerî tesislerine sabotajlar düzenleyen ve binlerce insanı öldürenlere de herhalde yeni bir kanunla madalya verilecektir.
Fransa 1913-1914’lerdeki Erzurum, Van, Bitlis, Bingöl ve Elazığdan; Daşnakçılar tarafından ABD’ye kaçırılan Ermeni köylüleri, 6 ay Marsilya Şehrindeki Ermeni hanlarında barındırdı. Onları soyup soğana çevirdi. Türklerin Ermenilere soy kırımı uygulamadığı, halen mevcut T.C. Ermeni vatandaşlarının huzurlu yaşantılarından belli. Komşumuz Ermenistandan 70 bine yakın Ermeni, halen Türkiyede çalışma hayatındadır. Bu kaçaklara Türkiye merhametinden göz yumuyor. Bu insanlar Ermenistanda tok ve huzurlu olsaydı, Türkiye’ye sığınır mıydı?
Fransa 1918 aralığından itibaren Gaziantep, Şanlıurfa ve Kahramanmaraş’ı işgal etti. Fransa’nın birlikleri Ermeni gençlerinden kurulu idi. Biliklerin komutanları Fransız idi. Madem soy kırımı oldu, Fransa bu Ermenileri nereden buldu. 1915’te soy kırımı, 4 sene sonra soyu kurudu denilenlerden ordular donatıp şehirler işgal ediyorlar. Sahi Fransa Mondoros’tan hemen sonra İstanbul’a niye asker çıkardı. Ruh hastası general Franchet D’Esperey niye Fatih Sultan Mehmed’e özenerek, bir beyaz at üstünde salına salına Beyoğlun’a çıktı! Halbuki Fatih önce Ayasofya’ya gelmişti. O da Ayasofya’ya girseydi ya!..
Acilen Türk arşivleri tek taraflı açılıp genişçe yayınlanmalı. İstanbul’u işgalde İngiliz, Fransız ve İtalyan ve hatta Yunanlı binlerce subayın yanındaki Ermeni tercümanları nereden çıktı! Mantar değil ki yerden bitsin. Yoksa o soyu kırılanların küllerinden mi doğdular!!!
22 Aralıkta Fransa Meclisi boşluğa bir bumerang fırlattı. Çok yakında bu bumerang dönüp; Fransa’nın alnının ortasına vuracaktır. Türkiye 1923’te Lozan Anlaşmasıyla, bütün maddi manevi hesapları halledip kapattı. Eğer Lozan’ı yok sayarsak; Fransa’nın çok borcu çıkar. Yakında Sarkozy’ye Bonjour diyebilirsiniz. Hatta Bonsoir da… Cezayir ve Ruanda soykırımları ile Madame Mitterand’ın Diyarbakır nutuklarını da konuşalım…