Dînî bayramların cemiyet hayatımızdaki yerleri

Dînî bayramların cemiyet hayatımızdaki yerleri



Dînî bayramlar, milletimizin birlik ve beraberliğine ve dargınların, küskünlerin barışmasına vesîle olduğu gibi, ölülerimizin bile sevinmelerine sebep olmaktadır.

 

 

 

Dînî bayramlarımızın cemiyet hayâtımızda çok özel yerleri vardır. Çocuklar, gençler, olgunlar ve yaşlılar grup grup câmilere doluşurlar, büyük bir huşû içerisinde sabâh ve bayram namazlarını edâ ederler.

Bayram namazından sonra bütün Müslümânlar birbirlerinin bayramlarını tebrîk ederler. Daha sonra âile büyüklerini, eş-dost, akrabâ ve komşularını ziyâret ederek, büyüklerin ellerini öpüp duâlarını alırlar. Bayramlar sevgi ve saygının artmasına vesîle olur.

Yine dînî bayramlarımızdaki güzel âdetlerimizden biri de, yetîmler, fakîrler, garîpler ve çocukların sevindirilmesi, yardıma muhtaç kimselere yardım ellerinin uzatılması, ictimâî yardımlaşma ve dayanışmanın tezâhür etmesidir.

Ramazân bayramında fakîrlere ve muhtaçlara sadaka-ı fıtır (fitre) verilmesi, kurbân bayramında ise, akrabâya ve komşulara kurbân etinden dağıtılması ne kadar hikmetli işlerdir.

Dînî bayramlar, milletimizin birlik ve beraberliğine ve dargınların, küskünlerin barışmasına vesîle olduğu gibi, ölülerimizin bile sevinmelerine sebep olmaktadır. Çünkü bayram gün ve geceleri mübârek zamanlardan olduğu için, kabirler ziyâret edilmekte, rûhlarına Fâtiha-i şerîfe, İhlâs-ı şerîf, diğer sûre ve duâlar gönderilmektedir.

Bütün dünyâda dîn ve diyânetlerini, ırz ve nâmûslarını, vatan ve memleketlerini, cân ve mâllarını müdâfaa ederken şehîd düşen, bayrama yetişemeyen müslümânlar da unutulmamakta, onlar için de Kur’ân-ı kerîm okunup rûhlarına gönderilmektedir.

Gâzî, mecrûh olan, dul ve yetîm kalan çocuk, genç ve ihtiyâr bütün Müslümânlara da duâ edilmektedir.

Bizler, onbir ayın sultânı olan ramazân ayını birer ganîmet bilip, bu fırsatı iyi değerlendirmeye çalıştık. Bu ayda, bedenî ve mâlî ibâdetlerin birçoğunu yapma husûsunda büyük çabalar harcadık. Güzel vatanımıza, asîl milletimize elimizden geldiği kadar hizmet etmeye gayret ettik.

Milletimizin birliği, vatanımızın dirliği, İslâm âleminin huzûr ve sükûnu ve bütün insanlığın da hidâyeti için duâlar ettik.

İmâm-ı Gazâlî’nin de (rahmetullahi aleyh) buyurduğu gibi:

“Âhiret yolcusunun, ibâdetle ihyâ edilmesi kuvvetle müstehab olan mübârek geceleri [günleri ve ayları] boş geçirmesi uygun değildir. Çünkü bunlar hayır mevsimleri ve kârı bol olan geceler [günler ve aylardır.] Kazançlı mevsimleri ihmâl eden tüccâr, bir kâr sağlayamadığı gibi, mübârek geceleri [günleri ve ayları] gafletle geçiren âhiret yolcusu da maksada ulaşamaz….” (İhyâ)

[Cenâb-ı Hak, necip milletimizin ve bütün Müslümânların sıhhat ve âfiyet içerisinde nice bayramlara kavuşmalarını nasip buyursun.]

Comments are closed.