Dört halifenin birbirinden yükseklikleri

Dört halifenin birbirinden yükseklikleri



Peygamberlerden sonra, insanların en üstünü, Ebu Bekr-i Sıddîk hazretleridir.

 

Sual: Peygamber efendimizden sonra halife olanların üstünlükleri hep aynı mı idi, yoksa birbirinden farkları var mı idi?

Cevap: Bu konuda İmâm-ı Rabbânî hazretleri Mektûbât kitabının 3. Cilt 17. Mektubunda buyuruyor ki:

Dört halifenin birbirinden yükseklikleri, hilafetleri sırası iledir. Çünkü, doğru yolda olan âlimlerin hepsi diyor ki: “Peygamberlerden sonra, insanların en üstünü, Ebu Bekr-i Sıddîk hazretleridir. Ondan sonra, Ömer-ül-Fârûk hazretleridir.” Efdal olmak, yani üstünlük, fazileti, meziyeti, iyi sıfatları çok olmak değildir. Önce imana gelmek, din için herkesten çok mal vermek ve canını tehlikelere atmaktır. Yani dinde, sonra gelenlere, üstat olmaktır. Sonra gelenler, her şeyi, öncekilerden öğrenir. Bu üç şartın hepsi, Sıddîk hazretlerinde toplanmıştır. Herkesten önce imana gelmiş, malını ve canını din için feda etmiştir. Bu nimet, bu ümmette, ondan başkasına nasip olmamıştır. Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem vefatına yakın, buyurdu ki: (Bana malını, canını, Ebu Bekir kadar çok feda eden, başkası yoktur. Eğer, dost edinseydim, elbette Ebu Bekr’i dost edinirdim.) Bir hadîs-i şerifte buyuruldu ki: (Allahü teâlâ, beni size Peygamber gönderdi. İnanmadınız. Ebu Bekir inandı. Bana malı ile, canı ile yardım etti. Onu hiç incitmeyin ve Ona hürmet ve tazim edin!) Bir hadîs-i şerifte buyurdu ki: (Benden sonra Peygamber gelmeyecektir. Eğer gelseydi, elbette Ömer Peygamber olurdu) Hazret-i Ali; “Ebu Bekir ile Ömer’den, her biri, bu ümmetin en yükseğidir. Beni onlardan üstün tutan, iftiracıdır. İftira edenler dövüldüğü gibi, onu döverim” buyurdu.

           ***

Sual: Namaz vakti daralmış ve abdesti olmayan bir kimse, yolda rastladığı su birikintisi ile abdest alabilir mi?

Cevap: Yolda rastlanan bir suyun temiz olduğu iyi bilinir veya temiz olduğu çok zan edilirse, bununla abdest alınır. Hatta, su az ise, buna necaset karıştığı iyi bilinmedikçe, bununla abdest alınır ve gusül edilir. Teyemmüm edilmez. Çünkü, her suyun aslı temizdir, zan ile pis olmaz.

           ***

Sual: Bir kimse, çok zan etmekle iman etmiş olur mu yoksa inanılacak şeyleri iyi bilmesi mi gerekir?

Cevap: İbadetler, fazla zan edilmekle, doğru olur. İman, itikat ise, çok zan ile doğru olamaz, iyi bilinmekle doğru olur.