Ebû Bekir bin Hâmid

Ebû Bekir Muhammed bin Hâmid hazretleri, Horasan’da yetişen evliyânın meşhûrlarındandır. Hicrî üçüncü asırda Belh şehrinde yaşamıştır. Muhammed bin Hâmid hazretleri buyurdu ki:
“Tefekkür beş çeşittir. 1- Allahü teâlânın yarattığı şeylere bakıp, O’nun yüceliğini düşünmek. Bundan ma’rifet, Rabbini tanımak hâsıl olur. 2- Allahü teâlânın ni’metlerini ve ihsânlarını düşünmek. Bundan muhabbet hâsıl olur. 3- Allahü teâlânın vadettiği ni’metleri ve mükâfatları düşünmek. Bundan ibâdete karşı rağbet ve ibâdet yapma şevki hâsıl olur. 4- Allahü teâlânın azâbını düşünmek. Böyle tefekkür eden kimse, Allahü teâlâya isyan etmekten sakınır. 5- Allahü teâlânın verdiği ni’metler ve ihsânları yanında, nefsin kötülüklerini düşünmek. Bundan da, geçmiş günahları hatırlayarak Allahü teâlâya karşı hayâ, utanma hasıl olur.”
“İnsanın kalbine nûr yerleşince; dışı, âzâları, iyilik yapar ve iyiliği konuşur.”
Muhammed bin Hâmid hazretlerine, Fâtır sûresinin “Ey insanlar! Siz Allaha muhtaç olanlarsınız. Allah ise hiçbir şeye muhtaç değildir. Hamiddir (hamd olmaya lâyıktır)”meâlindeki 15. âyet-i kerîmenin tefsîri sorulunca şöyle tefsîr etmiştir: “Siz âcizsiniz, Allahü teâlânın rahmetine muhtaçsınız, bunun için fakîrsiniz. Allahü teâlâ ganîdir. Sizin ibâdetlerinize ihtiyâcı yoktur.”
“Ehl-i muhabbet olmayan kimse, himmete tam manasıyla ulaşamaz. (Himmet, sadece bir şeyi istemektir. Bu da Allahü teâlânın rızâsına kavuşmaktır.) Muhabbet ehli buna; sünnete tâbi olup, bid’atlerden sakınmak sûretiyle kavuşmuştur. Çünkü Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) himmette en yüksek derecede olup, Allahü teâlâya en yakın olandır.”
“Câhillerin evliyâyı inkâr etmesi, büyüklere dil uzatması, onları anlamaktan uzak olmalarından ve kalblerinin hikmeti almamasındandır.”
“Evliyâ olan zâtlar, evliyâlıklarını dâima gizlerler, söylemezler. Fakat onların hâlleri ve davranışları, evliyâ olduklarını gösterir. Evliyâlık iddiasında bulunan kimseler, dilleriyle bunu söylerler. Fakat hâl ve hareketleri, onların yalancı olduklarını ortaya çıkarır.”
“Allahü teâlâya en yakın olan kimseler, fakirlerle bulunmaktan hoşlanan kimselerdir. Ebedi olanı, geçici olana tercih edenler ve kazaya rızâ gösterenlerdir.”
“Bir şeyi yapmaktan âciz kalırsan, bu acizliğini, zayıflığını anlamaktan da âciz kalma.”