Ebû Muhammed Hasen

Ebû Muhammed Hasen Semerkandî rahmetullahi aleyh, büyük hadîs âlimidir. 409 (m. 1018) senesinde Semerkand’da doğdu. 491 (m. 1098)’de Nişâbûr’da vefât etti. Onun bildirdiği hadîs-i şerîflerde Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdular ki:
“Allahü teâlâ benim ümmetime, Ramazân-ı şerîfde beş şey ihsân eder ki, bunları hiçbir peygambere vermemiştir:
1. Ramazanın birinci gecesi, Allahü teâlâ mü’minlere rahmet eder. Rahmetle baktığı kuluna hiç azâb etmez.
2. İftar zamanında oruçlunun ağız kokusu, Allahü teâlâya her kokudan daha güzel gelir.
3. Melekler, ramazanın her gece ve gündüzünde, oruç tutanların affolması için duâ eder.
4. Allahü teâlâ, oruç tutanlara, âhırette vermek için, Ramazân-ı şerîfte Cennette yer tayin eder.
5. Ramazân-ı şerîfin son günü, oruç tutan mü’minlerin hepsini affeder.”
“Ramazân-ı şerîfin ilk gecesi olunca, gök kapıları açılır. Hiçbir kapı kapalı kalmaz. Ramazân-ı şerîfin son gecesine kadar böyle kalır. Ramazân-ı şerîfin her gecesinde teravih kılana, Allahü teâlâ, her secdesi için binbeşyüz sevâb yazar. Onun için Cennette kırmızı yakuttan bir ev yaptırılır. Bu evin altmış bin kapısı olur. Her kapının yakutla süslü altın köşkü olur. Mü’min bir kimse, Ramazân-ı şerîfin ilk günü oruç tutarsa, bütün günahları mağfiret olur. Ramazân-ı şerîfin her gününün orucunun üstünlüğü, sevâbı böyledir. Her gün, onun için yetmiş bin melek, sabah namazından akşam güneş batıncaya kadar af ve mağfiret isterler. Bu ayın gece ve gündüzündeki her bir secde için, Cennette bir ağaç dikilir. O kadar büyüktür ki, bir atlı, bu ağacın gölgesinin bir başından bir başına beş yüz senede ulaşır.”
“Ramazân-ı şerîfin ilk gecesi olunca, Allahü teâlâ kullarına rahmet nazarı ile nazar eder. Allahü teâlâ rahmet nazarı ile baktığı kuluna, asla azâb etmez. Bu ayın her bir gününde, Hak teâlâ, bir milyon âsîyi Cehennem ateşinden azâd eder. Ramazân-ı şerîfin yirmidokuzuncu gecesi olunca, bütün bir ay boyunca mağfiret ve azâd olunan kadar daha, mağfiret ve azâd olunur. Fıtr bayramı gecesi olunca, melekler yerlerinde duramaz olurlar. Allahü teâlâ, hiçbir kimsenin vasfedemeyeceği şekilde nûru ile tecellî eder. Bayram sabahı Müslümanlar namaz için câmilere toplanınca, Allahü teâlâ meleklere; “Ey melekler, işini bitirenin karşılığı nedir?” diye sorar. Melekler; “Ücretini tam vermektir” derler. Allahü teâlâ, “Ey meleklerim şâhid olun! Ben ki, Allahım, onları mağfiret ettim” buyurur.