Ebû Yuhmid Külâî rahmetullahi aleyh, Şam’da yetişen meşhûr hadîs ve fıkıh âlimlerindendir. 115 yılında (m. 733) doğdu. 197 (m. 812) senesinde vefât etti. Rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerden bazıları:
“Yûnüs aleyhisselâm balığın karnında, Enbiyâ sûresinin 87’nci âyetini söyleyerek duâ etti. Bir Müslümân, bu âyet-i kerîmeyi okuyup duâ edince, Allahü teâlâ duâsını muhakkak kabûl eder.”
“Âdem aleyhisselâm vefât edince, melekler Cennetten hanût ve kefen getirdiler. Su ve sedr yaprağı ile yıkadılar. Üçüncüsünde kâfûr koydular. Üç kefen ile kefenlediler. Namâzını kıldılar. Sonra çocuklarına dönerek, ey ‘Âdem oğulları! Ölülerinize böyle yapınız’ dediler.”
“Cenâzeyi kırk adım taşıyanın kırk büyük günâhı affolur.”
“Cenâzeyi yüksek sesle ve ateş, ışık ve başka şeyler taşıyarak götürmeyiniz!”
“Kabir, Cennet bağçelerinden bir bağçe yâhud Cehennem çukurlarından bir çukurdur.”
“Kabir azâbından Allaha sığınırız.”
“Üzerinize idrâr sıçratmayınız! Çok kimseye kabir azâbı bundan olacaktır.”
“Meyyit, ehlinin, evlâdının ağlamalarından azâp duyar.”
“Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) iki kabir yanında durup, Bunlardan biri idrâr sıçramasından sakınmadığı için, diğeri ise Müsümânlar arasında söz taşıdığı için, kabir azâbı çekiyorlar buyurdu.” “Ana-babasının veyâ ikisinden birinin kabrini her Cum’a günü ziyâret edenin günahları affolur. Haklarını ödemiş olur.”
“Bir mü’minin kabrini ziyâret ederken, ‘Allahümme innî es’elüke-bi-hurmet-i Muhammed aleyhisselâm en lâ tü’azzibe hâzelmeyyit’ derse, o meyyitin azâbı kıyâmete kadar ref olur.”
“Bir kimse, tanıdığının kabri yanından geçerken selâm verirse, meyyit bunu tanır ve selâmına cevâp verir.”
“Bir kimse, kabristândan geçerken, onbir kerre İhlâs sûresini okuyup sevâbını meyyitlere hediye ederse, kendisine ölüler adedince sevâp verilir.”
“Ümmetimin yapdığı ibâdetlerin en kıymetlisi, Kur’ân-ı kerîmi, Mushafa bakarak okumaktır.”
“Namâzda okunan Kur’ân, namâz dışında okunan Kur’ândan dahâ hayırlıdır.”
“Kur’ân-ı kerîmi tecvîd bilgisine uyarak okuyunca, her harfine yirmi sevâb verilir. Tecvîde uymazsa, on sevâb verilir.”
“Kur’ân-ı kerîm okunan evden, Arş’a kadar nûr yükselir.”