Eğer o bal, kabında dursaydı!..

Eshabdan bir hanım, bir gün hediye olarak bir kap dolusu “bal” gönderdi Efendimize.
Efendimiz balı aldılar.
Başka kaba koydular.
Ve kabını geri görderdiler.
Ancak ne hikmetse o kap “dolu” olarak ulaştı o hanım sahabiye.
Kadıncağız kabı aldı.
Ama bir şey anlayamadı…
Zira kap “dolu” gelmişti kendisine.
Buna çok üzüldü!
Ve hatta ağladı!
Zira Efendimizin o hediyeyi kabul etmediğini zannetmişti…
Hemen huzura koştu.
Ve merakla sordu:
“Yâ Resulallah! Gönderdiğim hediyeyi kabul etmediniz mi?”
Buyurdular ki:
“Hediyeni kabul ettim.”
Hanım şaşırdı ve;
“Ama kap, dolu olarak geri geldi yâ Resulallah!” dedi.
Efendimiz, ona;
“Sana gelen o bal, Rabbimizin özel ihsanıdır” buyurdular.
Bu defa çok sevindi…
Efendimizden özür diledi.
Ve sevinerek geri döndü.
O balı yıllarca yediler.
Bitmek tükenmek bilmedi…
Ama bir gün yanlışlıkla başka kaba aktardılar. O günden itibaren azalmaya başladı.
Ve nihayet bitti.
Peygamberimiz;
“O bal, kabında dursaydı kıyamete kadar yenirdi de yine bitmezdi” buyurdular.