Erzincanlı Nevzat Usta

Erzincanlı Nevzat Usta



Eğer Nevzat “bu vinci ben sökemem” diyorsa ben o zaman fabrikadan teknisyen isterim!..
 

 

Libya’da şantiyede yapılan toplantıda işçilere ustalara nasihat verdikten sonra mühendislere de ustaların tecrübesinden yararlanmalarını öğütleyen İbrahim Cevahir’in öğüdü bir iki mühendisinin gücüne gider. O bir iki mühendis o toplantı sonrası kendilerine verilen öğütle kendilerince alay bile ederler:

“Oğlum sen duvarcı kalfasından bir şey öğrendin mi?”

“Sen filanca ustadan bir şey kapabildin mi?”

Bir iki mühendisin bu alaycı laflarına kırılır ama bunu duymaması lazım geldiğinin farkındadır. Anlatır İbrahim Ağabey:

Türkiye’ye geldiğim bir gün bir teleks çektiler Libya’dan. Fransa’dan getirilen büyük vincin Sülük Şantiyesi’nden sökülüp Gemines’e taşınarak orada monte edilmesi gerekiyormuş.

Bu sebeple benden Fransa’da bu vinci üreten fabrikadan bir teknisyen istememi rica ediyorlardı.

Vincin ucunda 2.5 ton ağırlık vardı. Yani ağır bir vinçti. Dedim ki cevabi yazımda:

“Vincin olduğu yerde amele çavuşu Erzincanlı Nevzat var. Nevzat’ı çağırın! Yanına araba tamirhanesindeki ustalardan da alsın. Eğer Nevzat “bu vinci ben sökemem” diyorsa ben o zaman fabrikadan teknisyen isterim.”

Bu cevabi yazım üzerine o Nevzat Ustayı çağırmışlar. Nevzat, tamirhaneden de bir iki tane usta alıp geliyor. Bakıyor ve gözü kesiyor. O koca vinci iki günde söküyor. Öbür tarafa taşıyorlar. Oraya da dikiyor ve vinç çalışıyor.
Erzincanlı Nevzat Ustanın bu başarısı karşısında o toplantıdaki konuşmamı alaya alan ve bunu öğrendiğimde kırıldığım o mühendis, diğer arkadaşlara “toplanın!” diyor.

Niye? Bir yazı hazırlamış onu okuyacak:

“Siz şu günkü toplantıda ‘ustaların tecrübelerinden yararlanın’ demiştiniz. Biz bu sözünüzü şantiyelerde alay konusu yapmıştık. Sonra bizim Sülük Şantiyesi’ndeki vinci söküp Gemines’e getirmek için yapacağımız işlemde gördük ki elimizdeki çavuşun ne işe yaradığını, kaç senedir bizimle olduğu hâlde biz bilmiyormuşuz. Siz ise vizyon sahibi bir işveren olarak bir uluslararası müteahhit olarak kimin ne yeteneği olduğunu gerçekten biliyorsunuz. Bu sebeple sizden özür dileriz.”

Bu özür bilgisi bana ulaşınca onlarla oturup yeniden sohbet yaptım. Dedim ki:

“Arkadaşlar, kimin ne yeteneğinin olduğunu sizin bilmeniz gerekmiyordu. Mecbur değildiniz. Ben ise işin her tarafını düşünmeli ve görmeliyim…”
            Emin Ceylan-İstanbul

Comments are closed.