Eşyalarla birlikte yere yıkıldı…

Merkez Efendi hazretleri, küçük yaşta başlar ilim tahsiline.
Aklı, fikri, zekâsı.
İlme karşı hevesi.
Öyle çoktur ki şaşırtır herkesi.
Ne zaman ki tahsilini bitirir.
“Sümbül Sinan” ismini işitir.
Ama pek aldırmaz.
O gece bir rüya görür.
Şöyle ki, kapısı çalınır.
Görür ki, gelen Sümbül Sinan’dır.
Açmaz kapıyı.
Zira istemez içeri girmesini.
Yığar kapı arkasına eşyasını.
Kendi de üzerine oturur.
Ama o zat, kapıyı açar.
Merkez Efendi, eşyalarla birlikte yere yıkılır!
Uyanıp anlar hata ettiğini.
Sabahı zor bekler.
Ve erkenden çıkar evden.
O zatın camiine gider.
Mübarek zat o esnada kürsüde vaaz etmektedir. O da gider, tam kürsünün arkasına çömelir.
Güya ona görünmeden.
Ama o, görmüştür kendisini.
Zira bekliyordur gelmesini.
Bir surenin tefsirini yapmaktadır.
Nihayet tefsir biter.
“Bu tefsiri hepiniz anladınız. Merkez Efendi de anladı” der.
Ve tefsire devam eder.
Daha yüksek mânâlar verir.
Sonra dersine ara verip;
“Bunu anlamadınız, hoş Merkez Efendi de anlamadı” buyurur.
Merkez Efendi almıştır alacağını.
Düşünür ki:
“Vallahi doğru çıktı o rüya, ben istemesem de girdi gönül evime.”

Comments are closed.