“Evimiz, varlığınızla şeref kazansın…”

“Evimiz, varlığınızla şeref kazansın…”



Sevgili Peygamberimiz Medîne’ye “Hicret” etmişlerdi. Hâlid bin Zeyd Ebû Eyyub el-Ensârî hazretleri çok sevinçliydi. Çünkü Resûlullah Efendimiz, onun evinde yedi ay misafir kaldılar.

 

 

Sevgili Peygamberimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) “Hicret”i gerçekleşmiş ve Medîne’yi teşrif etmişlerdi… Bütün Müslüman kabileler, Resulullah Efendimizi misafir etmek için yarışıyorlardı… Neccâroğullarının reisi Hazret-i Ebû Eyyub da, akrabalarını toplamış; Resulullahı karşılamaya çıkmıştı. Bütün Medîneli Müslümanlar gibi, o da iki cihânın efendisini ağırlamak ateşiyle yanmaktaydı…
Zaman zaman, Resulullah Efendimizin devesi “Kusvâ”nın yularını yakalayanlar “Buyurunuz yâ Resulallah! Her şeyimiz; sizin yolunuza fedâ olsun!” diyerek, kendi evlerine götürmek istiyorlardı.
Fakat Kâinâtın Efendisi, kimsenin gücenmesini arzu etmiyorlardı. Kusvâ’yı işâret ederek buyurdular ki:
-Devemin yularını bırakınız! Kimin evinin önünde çökerse, orada misâfir olurum!
Gerçekten o kutlu deve de, sanki vazifesini biliyormuş gibi hareket ediyordu. Yorgunluğuna rağmen, yavaş ve asîl hareketlerle, epeyce dolaştı. Sonunda, iki yetime ait, boş bir arsa üzerinde durdu. Ağır ağır yere çöktü.
Resulullah Efendimiz devesinden inmediler. Hayvan tekrar ayağa kalktı, yürümeye başladı. Eski yere çöktü, bir daha kalkmadı ve tatlı tatlı homurdanmaya başladı. Bunun üzerine Sevgili Peygamberimiz, Kusvâ’nın üzerinden inip buyurdular ki:
-İnşallah yerimiz burasıdır. Burası kimindir?
-Yâ Resulallah! Amroğulları Süheyl ve Sehl’indir.
-Akrabalarımızdan hangisinin evi buraya daha yakındır?
Hâlid bin Zeyd Ebû Eyyub el-Ensârî (radıyallahü anh) sevinçle cevap verdi:
-Buyurunuz yâ Resulallah! Buyurunuz ki fakir evimiz, varlığınızla şeref kazansın. İşte hemen şuracıkta… Bana müsaade ederseniz, devenin üzerindekileri oraya taşıyayım, dedi ve eşyaları indirdi… 

Peygamber Efendimizin mübârek anne tarafları, aslen Medîneli ve Neccâroğulları kabilesine mensup idiler. Bu yüzden, akrabaydılar. Eşyalar hemen, evin alt katına taşındı. Böylece onüç yıllık çileli, işkencelerle dolu Mekke günleri bitmişti…
Peygamberimizin devesi Kusvâ’nın ilk çöktüğü yerde Mescid-i Nebî inşâ edilinceye kadar ağırlama ve evinde bulundurma şerefi Hâlid bin Zeyd hazretlerine nasip oldu…

            ***

Aradan yıllar geçti… Ebû Eyyub el-Ensârî hazretleri, 50 [m. 670] senesinde, Süfyân bin Avf emrinde İstanbul’u fetih için gelen mücahitlerin arasına katıldı. Ancak surlara yakın bir yerde dizanteriden vefât etti… 

Evini Resulullah Efendimizin şereflendirdiği bu mübarek zatın kendisi de İstanbul’u şereflendiriyor. Nasibi olanlar Eyüp’teki türbesine gidip ziyaret ediyorlar. Ne mutlu onlara…

Comments are closed.