Evliyâya kötü gözle bakmak

Dimitrofçalı Muslihuddîn Efendi hazretlerinin devrinde, bir kişi bilmiyordu bu zâtın büyüklüğünü. Bir gece rüyâ gördü. Sevgili Peygamberimiz o beldeye teşrîf etmiş, bu zâtın dergâhındaydı.
Sohbet ediyordu.
O kimseyi gördü.
Ve ona bakarak; “Ey filân! Allah adamlarına kötü gözle bakmak felâkettir! buyurdular. Adam heyecan içinde uyandı. Mânevî bir haz içindeydi. Sabah olunca erkenden uyandı.
Koştu dergâha.
O zât içerideydi.
Ve oturuyordu.
Hem de tam Resûlullah Efendimizin rüyâda oturduğu yerde oturuyordu. O içeri girince ona bakarak; “Ey filân! Allah adamlarına kötü gözle bakmak felâkettir! buyurdu. Adamcağız bunu işitince sarıldı ellerine. Hürmetle öptü ve bir daha ayrılmadı sohbetinden.

SEVMENİN ALÂMETİ
Bir gün de bu zâta; “Hocam, Allahü teâlânın bir kulunu sevdiğinin alâmeti var mıdır?” diye sordular. Cevâbında; “Vardır” buyurdu. “O alâmet nedir?” dediklerinde;
“O kimse hep hayırlı işlerle meşgul olur. İnsanlar fayda görürler kendisinden” buyurdu.
Sordular yine:
“Ya sevmiyorsa?”
Bu defâ da; “Allahü teâlânın sevmediği kimse, mâlâya’nî ile vakit geçirir. Yâni ne dîne, ne de dünyaya faydası olmayan boş işlerle uğraşır. Daha açık söyleyeyim mi?” buyurdu.
Hemen dediler ki:
“Söyleyin hocam”.
O vakit de; “Allahü teâlânın bir kimseyi sevdiğine alâmet, o kimsenin ‘iyi işler’ yapması, sevmediğine alâmet de ‘kötü işler’ yapmasıdır” buyurdu.