Evliyazade Mehmed Efendi

Evliyazade Mehmed Efendi Osmanlı âlimlerindendir. 1845’te Kastamonu’da doğdu. Kavukçuzade Hamdi Efendiye intisab ederek Nakşibendi hilafeti aldı. 1902‘de hacca gitti ve Mekke’de vefat etti. Bir sohbetinde İmam-ı Rabbani hazretlerinin Mektubatından şunları anlattı:
Vaazların özü ve nasihatlerin kıymetlisi, Allah adamları ile buluşmak, onlarla birlikte bulunmaktır. Allah adamı olmak ve İslamiyete yapışmak da, Müslümanların çeşitli fırkaları arasında, kurtuluş fırkası olduğu müjdelenmiş olan, Ehl-i sünnet vel-cemaatin doğru yoluna sarılmaya bağlıdır. Bu büyüklerin yolunda gitmedikçe, kurtuluş olamaz. Bunların anladıklarına tâbi olmadıkça, saadete kavuşulamaz. Bu büyüklerin doğru yolundan pek az ayrılmış olan bir kimse ile arkadaşlık etmeyi, öldürücü zehir bilmelidir. Onunla konuşmayı, yılan sokması gibi korkunç görmelidir. Allah’tan korkmayan ilim adamları, hangi fırkadan olursa olsun din hırsızlarıdır. Bunlarla konuşmaktan, arkadaşlık etmekten de sakınmalıdır. Dinde hâsıl olan bütün fitneler, bu azılı din düşmanlığı, hep böyle kimselerin bıraktıkları kötülüktür. Dünyalık ele geçirmek için, dinin yıkılmasına yardım ettiler. Bekara sûresinin onaltıncı âyet-i kerimesinde meâlen, (Hidâyeti vererek, dalâleti satın aldılar. Bu alışverişlerinde bir şey kazanmadılar. Doğru yolu bulamadılar) buyuruldu. Bu ayet-i kerime, bunları bildirmektedir. İblis’in rahat, sevinçli oturduğunu, kimseyi aldatmakla uğraşmadığını gören bir zat, (Niçin insanları aldatmıyorsun, boş oturuyorsun?) deyince, (Bu zamanın kötü din adamları, benim işimi çok güzel yapıyorlar, insanları aldatmak için bana iş bırakmıyorlar) demişti…
Oradaki talebeden, Mevlânâ Ömer, iyi yaratılışlıdır. Yalnız, kendisine arka olmak, doğruyu söylemesi için kuvvetlendirmek lâzımdır. Hâfız imam da, aklını fikrini dinin yayılmasına vermiştir. Zaten her Müslümanın böyle olması lâzımdır. Hadis-i şerifte, (Kendisine deli denilmeyen kimsenin îmanı tamam olmaz) buyuruldu. Biliyorsunuz ki, bu fakir, söyleyerek ve yazarak, iyi kimselerle konuşmanın önemini anlatmaya uğraşıyorum. Kötü kimselerle arkadaşlıktan kaçınmasını tekrar tekrar bildirmekten usanmıyorum. Çünkü, işin temeli bu ikisidir…