“Ey halife! Siz de ata binin!”

“Ey halife! Siz de ata binin!”



Hazret-i Ebu Bekir (radıyallahü anh), Sahabe-i kirama; “Resulullah Efendimiz sizi, Üsame’nin emrinde gazaya göndermişti. Vefat edince o iş yapılamadı. Her şeyden önce bu emri yerine getirmeliyiz. Gazaya hazır olun!” buyurdu.

Eshab-ı Kiram;

“Ey halife, isterseniz bu gazâya gitmeyelim. Aksi takdirde kâfirler Medine’ye gelip sizi öldürürler” dediler.

Böyle düşündüler…

Hazret-i Ebu Bekir;

“Hayır! Resulullah’ın emrini, her ne pahasına olursa olsun yapacağız” dedi.

Hazret-i Üsame atının üzerinde, Halife ve Eshap ise yürüyerek, Medine’den dışarı çıktılar.

Hazret-i Üsame;

“Ey halife! Siz de ata binin, yoksa ben attan ineceğim” dedi.

Hazret-i Sıddîk;

“Ben ata binmeyeceğim, sen de attan inmeyeceksin. Allah rızası için benim de ayaklarım bu yolda tozlansın. Bilmez misin ki her gazi için, her adımına pek çok sevap verilir ve o kadar da günahları dökülür” buyurdu.

Ve nasihat etti.

Sonra Eshâba “Size nasihatim, Üsame’ye itaat etmenizdir. Şam’daki rahibeleri, çocukları, kadınları öldürmeyin!” dedi.

Ve Üsame’ye;

“Ömer’i, bana yardımcı olarak bırakır mısın?” diye sordu.

O da cevaben;

“Emriniz olur” dedi.

Hazret-i Ömer kaldı.