Fıkıh Âlimi Bahâüddîn Muhammed Sübkî

Bahâüddîn Muhammed Sübkî hazretleri Şafiî fıkıh âlimidir. 707 (m. 1307)’de Kahire’de doğdu. Zamanın büyük âlimlerinden fıkıh, usûl-i fıkıh ve usûl-i dîn dersleri okudu. Sonra Şam’a giderek müderrislik ve Emeviyye Camii’nde hatiplik görevine getirildi. 777 (m. 1375)’de Şam’da vefat etti.

Bir dersinde buyurdu ki:

Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) hadîs-i şerîflerinde buyurdu ki:
“Birinin evi önünde nehir olsa, her gün beş kere bu nehirde yıkansa, üzerinde kir kalır mı?” diye sordu. “Hayır, yâ Resûlallah” dediler, “İşte beş vakit namazı kılanların da böyle küçük günahları affolur” buyurdu.

“Mü’min olan kul, namazını eda ederken, o namazın rükû ve secdelerini ve diğer rükünlerini iyi ve tamam eylese, o namaz nurlu olur. Melekler o namazı göğe çıkarırlar. O namaz da sahibine hayır duâ edip der ki; ‘Sen beni muhafaza ettiğin gibi, Allahü teâlâ da seni muhafaza etsin.’ Namazı güzel ve tamam kılmazsa, o namaz karanlık olur. Melekler beğenmeyip, o namazı göğe iletmezler. Namaz da, kendini kılana bedduâ edip, ‘Beni zayi ettiğin gibi Allahü teâlâ da seni zayi eylesin’ der.”

“Bir kimse kırk gün cemâatle namaz kılar ve bir rek’at bile kaçırmazsa, onun için iki berât yazılır. Birincisi, nifaktan kurtuluş (berâtı), ikincisi de, Cehennemden kurtuluş berâtıdır.”

“Her kim beş vakit namazı cemâatle kılmaya devam ederse, Allahü teâlâ ona beş haslet verir. Ondan geçim darlığını kaldırır. Kabir azâbını kaldırır. Amel defteri sağından verilir. Sırattan şimşek gibi geçer ve Cennete hesapsız girer.”

“Amellerin en efdali, vaktinde kılınan namazdır.” Namazın faziletleri bu kadar çok olduğuna göre, kul onu vaktinde (Gevşeklik ve tembellik göstermeden, seve seve) kılmalı, rükû’una, secdesine, kırâatine, tesbihlerine, tekbîrlerine, teşehhüdüne ve bütün şartlarına riâyet ederek kılmalı, mekrûhlarından sakınmalıdır… Hazreti Huzeyfe, namaz kılan bir kimseyi gördü. O kimse, rükû ve secdeleri tam yapmıyordu. Ona “Şayet bu hâl üzere ölürsen, İslâm fıtratı üzerine ölmüş olmazsın” buyurdu. Resûlullah efendimiz bir gün; “En büyük hırsız, kendi namazından çalan kimsedir” buyurdu. “Yâ Resûlallah! Bir kimse kendi namazından nasıl çalar?” diye suâl ettiler. “Namazın rükû’unu ve secdelerini tamam yapmamakla” buyurdu.