Fıkıh âlimi Ebû Zür’a Dımaşkî

Allahü teâlâ orucun kendisine âit olduğunu bildirdi. Çünkü her amelin bir karşılığı vardır. Orucun karşılığı ise, Allahü teâlâya kavuşmaktır…
Ebû Zür’a Dımaşkî hazretleri, Şafiî fıkıh âlimidir. Şam’da doğdu. Zamanın meşhur âlimlerinden fıkıh tahsili aldı. Halife Hârûn Reşid zamanında Mısır ve daha sonra Şam Kadılığı yaptı. 302 (m. 914)’de Şam’da vefat etti. Oruç tutmanın faziletleri hakknda şunları anlattı:
Oruç, şeytanı kahr ve perişan eder. Çünkü şeytanın aldatma vâsıtası şehvetlerdir. Şehvetler, yeme ve içme ile kuvvet bulur. Bu sebeple, Resûl-i ekrem efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) bir hadîs-i şerîfte; “Şeytan kanın damarda dolaştığı gibi, insanoğlunun içinde dolaşır. Oruç ile onun yolunu daraltınız” buyurdu. Yine Resûlullah efendimiz Âişe vâlidemize (radıyallahü anha); “Yâ Âişe! Cennetin kapısını çalmaya devam et” buyurdu. Aişe vâlidemiz, “O ne ile ve nasıl olur yâ Resûlallah?” diye sorunca, Resûl-i ekrem efendimiz, “Oruçla” diye cevap verdi.
Oruç, şeytanı kahrederek ümidini keser, kapılarını kapatır ve yollarını daraltır. Böylece oruçla şeytana karşı çıkan, Allahü teâlânın düşmanını kahretmekle, Allahü teâlânın dinine yardım etmiş olur. Allahın dinine yardım eden de, Allahü teâlânın yardımına kavuşur. Allahü teâlâ, Muhammed sûresinin yedinci âyet-i kerîmesinde meâlen; “Ey îmân edenler! Eğer Allahın dinine yardım ederseniz. O, size zafer verir ve ayaklarınızı (savaşta) kaydırmaz” buyuruyor.
Allahü teâlâ orucun kendisine âit olduğunu bildirdi. Çünkü her amelin bir karşılığı vardır. Orucun karşılığı ise, Allahü teâlâya kavuşmaktır. Kıyâmet gününde kul, hasımları (kendisinden alacağı olanlar) olduğu hâlde gelir. Birisi onun namazının sevâbını, birisi zekâtının sevâbını, birisi haccının sevâbını alır. Bu kimse üzerinde daha borç kalır. Hasımları, onun orucunun sevâbından ister. Bunun üzerine Allahü teâlâ, “Onun orucu bana âittir. Onu almanız için size izin yoktur” buyurur. Orucun, bu derece pek yüksek fazileti vardır.
Bilinmelidir ki, orucun miktarına göre üç derecesi vardır. Bunun en azı, Ramazân-ı şerîf orucu ile yetinmek. Çünkü bu, her Müslümana farzdır. Bundan sonra nafile oruçlar içerisinde en iyi oruç tutma şekli, Dâvûd aleyhisselâmın orucudur. Dâvûd aleyhisselâm, bir gün oruç tutar, bir gün tutmazdı. Bu şekildeki oruç, farz ve vâcib oruçların dışında en faziletli oruçtur. Devamlı oruç tutmaktan daha faziletlidir.

Comments are closed.