Fıkıh Âlimi Ebü’l-Ferec Abdurrahman

Ebü’l-Ferec Abdurrahman hazretleri fıkıh âlimlerindendir. 715 (m. 1315)’de doğdu. 799 (m. 1396)’da Mısır’da vefât etti.
Bu mübarek zat, ticâret yaptığı sırada, bir kimse ona ikiyüz dînâr emânet etmişti. O da alıp muhafaza için kasasına koymuştu. Hırsızlar dükkânını soyup, kasayı çaldılar. Altı ay sonra rüyâsında, sana emânet edilen para dükkânına bırakılmıştır, denildi. Gidip, para kesesini dükkânının içinde toprağa gömülü buldu. Alıp sahibine verdi. Sahibi de ona hediye etti, fakat kabûl etmedi. Ömrünün son günlerinde hac yapıp bir müddet Mekke’de kaldı.
Ebü’l-Ferec hazretleri, bir dersinde buyurdu ki:
Maliki mezhebinde abdeste başlarken veya yüzü yıkarken niyet etmek ve başın hepsini ve sarkan saçları, kulak üstündeki deriyi ve altındaki deri görünen hafîf sakalı mesh etmek, kesîf sakalı yıkamak, muvâlât yani azaları art arda yıkamak, yıkanan yerleri, kurumadan evvel delk etmek de farzdır. Örülü saç çözülmez. Abdest aldığında veyâ bozulduğunda şüphe etmek, oğlanın veyâ mahrem olmayan genç kadının derisine veyâ saçına şehvet ile dokunmak, abdesti bozar. Bedenden kan ve diğer şeyler çıkması abdesti bozmaz. Kulakların içi ve dışı, yeni ıslatılmış parmak ile mesh edilir.
Tırnak kesince, tıraş olunca abdest bozulmaz. Sakal tıraşında ihtilâflıdır. El ile istibrâ vâcibdir. Teyemmüm ederek giyilen mest üzerine mesh edilmez. Mesh müddeti yoktur. İkindi vakti isfirâr vaktine kadardır. Yatsının âhir vakti, gecenin ilk sülüsüdür (üçte biridir). Mekke’de olanın Kâbe’ye, Mekke’de olmayanın Kâbe cihetine dönmesi farzdır.
Namâza başlarken (Allahü ekber) demek, Fâtiha okumak, kavmede dikilmek, celsede oturmak, oturarak bir tarafa selâm vermek ve selâm verirken (Esselâmü aleyküm) demek farzdır. İlk iki rekatte Zamm-ı sûre okumak, iki teşehhüdde oturmak, tehıyyât ve salevât okumak ve ikinci selâm sünnettir.
Sabâh ikinci rekatte sessiz kunût okumak, teşehhüdde şehâdet parmağı kaldırmak müstehabdır. Sünneti unutunca, secde-i sehv lâzım olur. Bayram ve cenâze namâzları sünnettir. Fâsık, imâm olamaz. Başka mezhebdeki imâma ve özürlü olan imâma uymak câizdir.